yağmura rağmen dünkü maç çok hararetli oldu ve muhtelit güzel bir oyunla 5 - 3 galib geldi
macarların ferensi varuş (f.t.c.) takımı dün taksim stadında ilk maçı, istanbul muhtelitile yaptı. ilk devreyi macarlar 3 - 2 galib bitirdikleri halde netice 5 - 3 macarların mağlûbiyetile bitıi. merkezî avrupa kupasında şampiyonluk almış, macaristanda müteaddid defalar birinci olmuş bir takımın bu mağlûbiyeti kolay ifade edilir bir netice olmadığı gibi, istanbul muhtelitinin bu galibiyeti de hafif geçilir bir iş değildir. istanbul muhtelitinin parlak bir muvaffakiyetile biten bu oyunda, ferensi varuşun bizden daha iyi oynadığını ve bunun bir hakikat olduğunu söylemek de lâzımdır. macar takımı, zaman zaman cidden güzel ve yüksek bir futbol oynamıştır. son senelerde şehrimize gelen takımların içinde f. t. c. en yüksek futbolü gösteren bir takım olmuştur. netice bizi ne kadar memnun ederse etsin, bu galibiyette fazla bir gurura saplanmak futbolumuzun daha yüksek olduğu kanaatine varmamak da lâzımdır.
şurasını da kaydetmek isteriz ki, dünkü muvaffakiyetten alacağımız pek büyük dersler vardır. küçük bir himmet ve daha muntazam bir mesai ile eskiden olduğu gibi beynelmilel mahiyetteki büyük maçlara, bizleri daima sevindiren parlak neticeler almamıza da hiçbir mâni olmadığı gün gibi aşikârdır.
macar takımı ya çok yorgun olmasından, belki de sahanın bozuk oluşundan beklediğimiz yüksek oyunu gösteremedi. maamafih zaman zaman gözümüze ilişen pek mahirane hareketleri takımın kıymet ve kuvveti hakkında bir fikir vermeğe kâfi idi.
soliç, merkez muhacim, merkez muavin, sol müdafi, ilk devrede göze çarpan oyunculardı.
bizim takım, hemen hemen en iyi şekilde teşkil edilmiş, ilk devrede fazla aksayan feyzinin yerine giren esad, takıma faydalı olacak şekillerde karşısındaki oyuncuyu âdeta körletmiştir. muhtelit takım bilhassa ikinci devrede bütün bildiklerini buna ilâveten nadiren gösterdikleri paslaşma ile hepimizi sevindiren bu zaferi temin etmiştir.
muhtelit takım, iki oyuncu müstesna galatasaray - fenerbahçe muhteliti şeklinde idi.
***
düz yeşil gömlek ve pantalon, yeşil beyaz çorab giyen misafir takım, dün yazdığımız kadrolarında yalnız solaçığı değiştirmişlerdi.
istanbul muhteliti ise: cihad — faruk, adnan — musa, enver, feyzi — salâhaddin, boduri, melih, şeref, fikret şeklinde çıkmış, maçı adnan akın idare etmiştir.
oyun çok bozuk bir sahada ve yağmur altında başladı. daha ilk dakikada dr. sarusi ofsayd vaziyetinde yakaladığı topla ilk golü yapacaktı, kaçırdı.
muhtelit takımın sür'atli başladığı oyuna macar takımı büyük bir sükûnetle mukabele ediyordu. dakikalar ileriledikçe açılacağını beklediğimiz misafir takım, tasavvur edilmiyecek kadar gevşek ve durgun oynayordu. topu istediği gibi kullanan bu takımın ne için durgun oynadığı, neden biraz gayrete gelmediğini izah mümkün değildir. her dakika birdenbire parlayacakları zannedilen macar takımı karşısında muhtelit takım da biribirini bozan paslar, bir sürü ters vuruşlar içinde mütemadiyen bocalıyordu. macarların bir hücumunda soliçleri, faruk tarafından düşürüldü. 29 uncu dakikada yapılan bu hatadan dolayı çekilen frikik küçük şarusi vasıtasile ilk gole mal oldu.
macar takımı oyuna ve topa hâkim, olmuş, bu hâkimiyet karşısında muhtelit takım âdeta oyuna seyirci kalmıştı. bir aralık melih, şeref ve fikret arasındaki paslarla macar kalesine kadar inen bir hücum esnasında fikret 37 nci dakikada beraberlik sayısını yaptı.
canlanmağa başlayan oyun içinde salâhaddinden pas alan şeref, 40 ıncı dakikada ikinci golü yaptı.
f. t. c. her dakika beklenen bir hareketle 42 nci dakikada beraberliği, 44 üncü dakikada soliçleri vasıtasile galibiyet gollerini yaparak devreyi 3 - 2 galib bitirdiler.
ikinci devrede feyzinin yerine esad girdi; biraz sonra da melih oyundan çıktı, yerine vefalı hakkı girdi.
avrupanın üzerine titrediği dr. şarusinin âdeta takıma darılmış gibi, oyuna yabancı kalması, meğer takımının mağlûbiyetini hazırlıyormuş. her hareketi ile topu istediği yere veren bu oyuncunun durgunluğu kendi takımına bile sirayet etmiş, bizim muhtelit de yavaş yavaş açılmağa başlamıştı. oyun adeta, macar takımı kalesi önünde oynanmağa başladığı bir sırada bodurinin kaleye gönderdiği top, kalenin içini iyice karıştırmış ve 14 üncü dakikada beraberliği temin eden üçüncü sayı yapılmıştı.
mağlûbiyetten beraberliğe çıkan istanbul muhteliti müsavi bir şekle girince cidden güzel oynamağa başladı. fikretin ortaladığı topu yakalayan salâhaddin, sıkı bir vuruşla 32 nci dakikada dördüncü galibiyet sayısını yaptı.
muhtelit müdafaa hattile beraber pek güzel oynamağa başlayan enver ve esad, artık f. t. c. hücum hattına soluk aldırmıyordu.
36 ıncı dakikada şerefe yapılan bir favül üzerine salâhaddin frikikten beşinci golü pek güzel bir şekilde yaptı. mağlûbiyeti pek acı bir şekle doğru giden f. t. c. düştüğü müşkül vaziyetten kurtulmağa çalıştı, sertlik bile yaptı ise de ilk devredeki gevşek oyununun hazırladığı âkıbetten kurtulamıyarak sahadan 5 - 3 mağlûb olarak ayrıldı.