ilk basımı 2007 yılında olan reşat güngör'ün "40 yıldır mor beyaz" kitabından;
19 eylül tarihi ordulular için özel bir anlam ifade ediyor. zira ulu önder atatürk, bir 19 eylül günü iskeleden inerek ordu'ya gelmiştir. o gün her yıl ordu'da bayram etkinlikleriyle kutlanır. hatta zaman sonra ordu şehir stadı'nın adı da bu nedenle 19 eylül stadı olmuştur. işte adını o günlerden alan ordu şehir stadı yine bir 19 eylül günü bir başka bayramın sahnelendiği yer olarak türk futbol tarihine kazındı.
1978-79 sezonunu türkiye birinci ligi'nde 4. sırada bitiren orduspor, ülkemizi uefa kupası'nda temsil etme hakkını kazandı. ordu'da o günlerde bir başka heyecan yaşanıyordu. çünkü rakip o dönemler avrupa futbolunda söz sahibi olan çekoslovakya'nın banik ostrava takımıydı. maç günü ve maç saati yaklaştıkça heyecan doruğa çıkmıştı. 19 eylül stadı'nda oynanan maçta takriben12 bin civarında seyirci vardı... stad tıklım tıklım dolmuş, tribünlere sığmayanlar sahayı gören her çatıda öbeklenmişti. saha, çim ve yer yer toprak karışımı... hava açık... güneşli bir bahar günüydü... televizyon ordu'dan ilk kez bir maçı naklen yayınlıyordu...
bulgaristan futbol federasyonu'ndan nikole doudin maçın orta hakemiydi. yardımcıları ise borcis treindflov ve felicero fohawcher'di. orduspor maça alptekin, uğur, salih, güven, turgay, şükrü, arif, üstün, şenol, cihan, dursun onbiri ile çıktı. rakip takım banik ostrava ise macak, sramek, hvojacek, radimek, rygel, reiner, nemek, knapp, licka, antalik, albrechk onbiri ile mücadele ediyordu.
orduspor'un genç kadrosu, 6 milli futbolcusu bulunan banik ostrava karşısında gerçekten çok hırslı mücadele ederek ikinci tur kapısını da araladı... orduspor, binlerce seyircisinin de çok büyük desteğiyle maça fırtına gibi başladı... daha 4. dakikada gelişen atakta cihan'ı rakip defans güçlükle durdurdu... 11.dakikada ise güven'in sert şutu kaleci macak'ta kaldı... orduspor bastırıyor, gol arıyordu...
nitekim beklenen gol de gecikmedi... 29. dakikada arif sağ taraftan her zaman olduğu gibi rygel'i rahatlıkla geçti, top kaptan üstün'ü buldu... üstün'ün mükemmel ortasında cihan kafaya yükseldi ve çek takımının en zayıf oyuncusu macak'ı avladı: 1-0... mor- beyazlı takım golle daha da hızlandı... ancak sonraki dakikalarda sonuç değişmedi ve ilk yarı 1-0 kapandı...
orduspor'un genç kadrosu, tecrübeli rakibi karsısında ikinci yarıya da iyi başladı... ve 58. dakikada tribünler "gol!" sesiyle bir kez daha ayağa kalktı... dursun soldan getirdiği topu ceza alanı içine ortaladı... defansın duraklamasından yararlanan arif topu filelere taktı: 2-0 orduspor, oynuyor, mücadele ediyor, haklı olarak da alkış topluyordu. sonraki dakikalarda da ataklar devam etti. 71. dakikada şenol'un şutu kıl payı dışarı çıktı. aynı şenol, bir dakika sonra sramek'in hatasından topu tekrar kaptı, sert vurdu.
kaleci macak, tehlikeyi kornerle savuşturdu. orduspor doksan dakikanın bitimine kadar baskısını sürdürdü. ama üçüncü gol gelmedi. hakemin bitiş düdüğünde stadı, çevredeki apartmanları hıncahınç dolduran binlerce seyirci türk futboluna haklı bir galibiyet, haklı bir onur kazandıran orduspor'u çılgınlar gibi alkışlıyordu. orduspor zoru başarmış ve avrupa futbolunun bir devlerinden birini bileğinin gücüyle devirmişti.
gerçekten büyük bir başarıya imza atmıştı orduspor. daha kura çekilir çekilmez tepeden bakanlara, sahada gereken cevabı vermişti. çekoslovak takımının en belirgin özelliği ise fizik gücüydü. futbolda söz sahibi bir ülkenin temsilcileriydi ve çek milli takımında 8 futbolcuları forma giyiyordu. uluslararası deneyimleri de bir hayli fazlaydı. banik ostrava önceki senelerde çeyrek final oynama başarısını göstermiş bir ekipti. fakat orduspor, hırsını ve aklını ortaya koyarak çıkmıştı sahaya. ataklarda cesur, savunmada ise şuurlu ve fedakardı mor-beyazlı çocuklar. orduspor'un kadrosunda yer alan tüm oyuncular bir kupa maçına yakışır oyun ortaya koymuşlardı. banik ostrava, orduspor karşısında tutunamayıp ezildi ancak bu eziklikte orduspor'un büyük futbolunun payı büyüktü.