oyuncularımızın dikkat etmeleri lâzım gelen hususlar
gelecek hafta istanbula gelerek dört müsbaka yapacak olan sunderland maçlarında, ingilizlerin hakiki oyunlarını görebilmemiz için organizatörlerin almasını temenni ettiğimiz tedbirlerden sonra, bu maçlarda takımlarımızda yer alacak futbolcularımızın dikkat etmeleri lâzımgelen bazı hususları da belirtmeyi faydalı buluyoruz.
malûm olduğu üzere futbolun, dünyanın her yerinde aynı şekilde tatbik edilen bir (beynelmilel kaidesi) vardır. hakemler kadar, oyuncuların da bilmesi muhakkak lâzım olan bu kaidelerde ara sıra değişiklikler yapılır. değişen maddelerden haberimiz olmaz, yine eski şekilde kaldığını sanarak öylece tatbik edersek ortaya bazı aksaklıklar çıkar. hele böyle futbolun vatanından gelen takımlara karşı yaptığımız maçlardaki hatalı hareketlemiz, onlara, bu işte geri kaldığımız hissini verir.
geçen sene istanbula gelen ingiliz takımlariyle yaptığımız maçların birinde, misafir takım oyuncularından biri sakatlanarak sahada yere yattı. ingiliz hakem, bu oyuncunun oyun sahası içinde tedavi edilmesine müsaade etti, ve bu müddet zarfında da oyunu durdurdu, eskidenberi bu gibi hallerde yerde yatan oyuncunun sallasırt edilip taç çizgisinin dışına atılmasının âdet olduğunu bilen bizim oyuncularımızdan biri, hakemden oyuncunun dışarı çıkarılarak oyunu devam edilmesini teklif etmesi üzerine, misafir oyuncuyu yere yıkan futbolcumuza hiç bir ceza vermeyen ingiliz hakemi, bu teklifi yapan oyuncumuza ateş püskürdü. bu, bir kaide değişikliği idi.
oyun esnasında, karşı taraf oyuncularından birinin, kendisine faul yaptığını haber vermek için hakeme bağırmasının da takımı aleyhine bir ceza vuruşu verilmesin intaç edecepinin de, yeni kaideler icabından olduğunu oyuncularımızın bilmeleri lâzımdır.
sunderland'la yapacağımız karşılaşmalardan önce ingilizlerle yaptığımız maçların birinde, misafir takım oyuncularından birinin kendisine vurulan bir tekme neticesinde, ayağı kırıldı. çok garip bir tecellidir. aynı oyuncunun, bir sene evvel, yani evvelki sene burada yaptığı maçta diğer ayağı kırılmıştı. bu fubolcu kabahatın kendisinde olduğunu ısrarla söylemişti. fakat, ikinci sakatlandığında ingilterete dönerken dudaklarında sadece acı bir tebessüm vardı.
hepimizi çok üzen bu hâdiseden sonra, ingiliz futbol federasyonunun üç sene müddetle bizimle temas etmemeğe karar verdiğine dair bir şayan çıkmıştı. bu karar tahakkuk etseydi, dünya spor umumi efkârında çok müşkül bir durumda kalırdık. sunderland'in istanbula gelmesile anlıyoruz ki sporu çok başka manada anlıyan ingilizler, işi buraya kadar getirmemişlerdir.
futbol kaidelerinde tekmeden bahsedilmesinin sebebi, oyuncuların cezasına razı olarak istedikleri zaman tekme atabilecekleri zehabından kurtulmalarını işaret etmek içindir. tekme, ismi üzerinde, ayakla oynanan futbolda, top için yapılan mücadele esnasında istemiyerek hasma temas etmektir. bunun aksini düşünen bir futbolcu, bir daha sahaya çıkmıyacağını ve bunun futbola veda etmesi demek olduğunu bilmelidir. tekme atmanın takımına, kulübüne ve memleketine süreceği lekeden madâ bir de başka cephesi var: bir insan futbolu kendisine meslek yapan ve ekmeğini ayağı ile kazanan bir insana nasıl kıyar ve ne hakkı vardır.