muzazzam bir tezahürat arasında cereyan eden maçta iki taraf futbolcuları da normal oyununu çıakramadı...
necmi tanyolaç eskişehir'den bildiriyor
eskişehir'in, aradan yüz yıl da geçse unutamıyacağı bir maçtı bu...
maç değil, aslında yılın olayı idi. koca şehir bir uçtan öbür uca kırmızı ile siyah renkli bir bayrak halini almış, genci ile ihtiyarı ile, köylüsü şehirlisi ile «kırmızı şimşeklerin» maçına koşmuştu. bırakalım sonucu bir tarafa, eskişehirin dünkü heyecanlı hali türk futbolunda belki de üç büyüklerden sonra dördüncü bir büyüğün doğduğunu gösteriyordu. yüzbinlerce insan bir onbire bu kadar omuz vermiş... buna sadece türkiye'de değil dünya'da da rastlamak mümkün değildi.
eskişehirspor hızla girdi oyuna ve bursaspor'u kendi sahasına sıkıştırıverdi. henüz ikinci dakikada metin'in şutunun kornere atılışı bursaspor için bir tehlike işareti idi. eskişehirspor kontrataklarla gol arayan rakibini ilk onbeş dakikada indiremedi. bursaspor ise biri ersel'den diğeri mesut'tan çıkan iki tehlike hariç fazla güz doldurmadı.
eskişehir 25. nci dakikadan itibaren tekrar parlayacak ve bir akında nihat mehmet’in uzattığı topla dalıp şutunu patlatacaktı. top yıldızın eline çarpıyor, fethi önüne gelen topa vargücü ile vuruyor ve gollük pozisyon bursaspor barajında eriyordu.
ikinci yarı ile birlikte eskişehir ağır bir silindir gibi rakibinin üstüne gitti. dakika 47. fethi altı pastan çok sert bir şut attı, top yan direkten çeri döndü. buraaspor bunalmış. ersel ve mesut hariç, defansa çekilmişti. maçın sonlarında ise eskişehirin baskısı daha da artmıştı.
ama kırmızı şimşekler darılmasınlar, bu kadar cömertlik fazla idi ve biraz da beceriksizliğin ifadesi idi.
oyunun son dakikalarında artık her şey sahada tam bir didişme ve kördüğüm cereyan ettiğini gösteriyor, tekmeler atılıyor, alman hakem kamuran'a kafa atan bursaspor'lu vedat'ı oyundan çıkarıyordu. lider eskişehir beklediği galibiyeti alamadığı için üzgündü. ama taraftarları onların şampiyonluğuna inanmışlardı. maçtan sonra eskişehir bir haftadır uyumayan eskişehir «es es e ski ki ki eski eski eski es» temposu ile gökleri inletiyordu.