yıldız futbolcu için olay sözler: ya kendini attırır ya da... tarih: 02.10.2017 07:16
beşiktaş ile trabzonspor ligin 7. haftasında kozlarını paylaştı. mücadele 2-2'lik skorla sona erdi. bu karşılaşma sonrası gazetemiz yazarları değerlendirmelerde bulundu.
uğur meleke oyunu stoper kurar devler ligi’ndeki gururumuz beşiktaş’ın bu sezonki en kısıtlı kadrosu, en alternatifsiz günüydü bence. hem atiba, oğuzhan, quaresma gibi kader adamları yok, hem de alternatifler medel’le negredo iyi günlerinde değiller. ben negredo’yu bu sezonun en iyi transferleri içinde görüyorum, karabük, porto, fenerbahçe maçlarının hepsinde görevini harika yaptı. dün çok iyi değildi ama şuna eminim: negredo bu paylaşımcı oyun karakteriyle gerektiğinde talisca’nın da, cenk’in de yerinde oynayabilir bence. beşiktaş’ın 3 cepheli savaşında negredo kritik rol oynayacak bu sene.beşiktaş’ın bu denli eksik olduğu bir günde bile trabzon’un hep geriden gelmek zorunda kalmasıysa bence yanal’ın ruh halinin iyi olmamasıyla ilintili. yerel basının baskısıyla kendini güvende hissetmiyor ve kendi eliyle bulduğu doğruları mahvetti iki haftada. gençlerbirliği ikinci devresiyle beraber sosa’nın orta ikiliye girmesi ve oyunu daha geriden, daha geniş görerek organize etmesi harika bir fikirdi. onu yok etti. yine üç maçtır yusuf’la abdülkadir’i bir arada kullanmak takımın enerjisini ve kalitesini üst seviyeye taşımıştı. alanya maçında yusuf/volkan değişikliğiyle üç puanı hediye etmişti, beşiktaş’a karşı da 70’e kadar yusuf’suz orta saha son derece renksizdi.
mucize gibi trabzon’da anlayamadığım bir konu da şu: okay’ı stoperde kullandığınız halde oyunu neden savunmanın içine giren onazi kurmaya çalışıyor? okay geride oynayacaksa oyunu kurmalı, takımının merkezini öne taşımalı. eğer oyunu kurmak için onazi gelecekse, stoperde uğur oynamalı, çünkü okay’ın oradaki varlığının bir anlamı kalmıyor! dün de trabzon’un en zor duruma düştüğü anlar, sezonun genelinde olduğu gibi yine oyun kurmaya çalıştığı anlardı. bu sorunu çözmeden, trabzon’un bir maçı gol yemeden bitirmesi mucize gibi.maçın adamı: talıscasüper bir gol attı, ikinciyi de lens’e attırdı. bence bonservisini almak için sezon sonu beklenmemeli, 15-20 milyon bandında bir ön protokole işi hemen bitirmeye çalışılmalı.
kenan başaran ‘düzensiz futbol’ keyfi kazanma mecburiyeti olan iki takım ama daha çok ihtiyacı olan trabzon. yanal, oyuncularında pozisyon değişiklikleri yaparak ezber bozmak istedi. ilk 45 de kendi içinde 2 devre gibi oynandı. beşiktaş, öne de geçtiği ilk çeyrek saatte, “fark atarım” duygusu verdi. önce talisca-babel işbirliğiyle gelen gole şapka çıkarayım. altyapılarda ders okutulacak bir gol. muazzamdı.medel’in hatasıyla trabzon bedava bir atak bulup skoru eşitledi. sonra oyunu da dengeledi ve topa sahiplik oranları eşitlendi. yanal’ın sert taktik faulleri de devreye girince beşiktaş, devrenin sonlarına doğru sinmeye başladı.
geç ama doğru hamle ikinci 45, geçen sezon trabzon’daki maç gibi gel-gitli oldu, çünkü beraberlik kimseye yetmiyordu. tribünden sahayı çok dahi iyi gören güneş de kendi ezberini bozdu ve 2. devreye gönül-medel değişikliğiyle girdi. böylece necip savunma önüne geçti. çok doğru ama geç bir müdahaleydi (gökhan kadrodaysa direkt oynar). hatta güneş, ilk yarıdaki görüntüsünden ötürü lens’i bile 2. yarıya çıkarmayıp yerine cenk’i alsa da yadırgamazdım.lens, maçın kader adamı oldu. attığı golle değil, atamadığı golle. zira atsa maç 3-1 ile kopacaktı. maçın son 20 dakikası, ‘düzensiz’ oynandı. iki yanda da, ‘takım oyunu’ diye bir şey kalmadı. topu alan gitti. maç 4-4 de 5-5 de bitebilirdi. iki hoca skordan memnun olmayacak ama dünkü, ‘düzensiz futbol’ izleyenlere büyük keyif verdi.alternatif üçlü yok 1- birisi medel’e, “bu ligde teknik çok yüksek. kayarak top almada veya ilk hamlelerinde dikkatli ol yoksa ekmek yiyemezsin” demeli.2- derbi-leipzig-trabzon virajından kabul edilebilir bir kayıpla çıktı beşiktaş.3- oğuzhan-atiba-quaresma üçlüsünün tek tek muadilleri olabilir ama üçünün yarattığı sinerji sağlayacak alternatif bir üçlü henüz yok.4- liverpool kahramanı tolgay arslan, bir gün kaleye şut çekmeyi düşünecek misin?
rüştü reçber ersun hoca şifreyi çözdü porto, f.bahçe, leipzig ve trabzonspor... bakınca beşiktaş kısa sürede dört önemli ve seviye olarak yüksek maça çıktı. fenerbahçe maçının sonucunu bir kenara bırakırsak, siyah beyazlıların zorlandığı ve futbol anlamında tatmin etmediği maç dünkü trabzonspor karşılaşmasıydı. tabii burada önemli olan bir nokta, beşiktaş’ın üç asından eksik olmasının takım üzerinde bıraktığı olumsuz etkiydi.neden olumsuz? açıklayalım... malum sistemin gerçekleşmesini sahada sağlayanlar futbolculardır. bu sistem elemanlarından özellikle atiba ve oğuzhan’ın, şenol güneş’in oyun felsefesindeki yerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük zira mevkileri hem hücumda hem defansta takımın mihenk bölgesi... bir de bunlara quaresma’nın yokluğu ve cenk’in dinlendirilmesiyle hücum hattıda oluşan uyumsuzluk eklenince ortaya dün akşamki oyun çıktı.
geçen yılla aynı tabii burada ersun yanal faktörünü unutmayalım. ersun hoca, geçen sezon vodafone park’taki maçta erken skoru yakalamasına karşın çok zorlanan beşiktaş’a karşı oynattığı futbolun aynısını dün de uygulattı. geriye düşmesine rağmen oyunda kalmayı başaran, beşikkaş’a sahasında baskı yaparak oyun kurmasını engelleyen ve özellikle ikinci devrede çok etkili oynayan bir trabzonspor gördük. esasen ersun hoca oyuncularına nasıl oynayacaklarını anlatmak yerine geçen sezon iki takım arasında istanbul’da oynanan maçın görüntülerini izletse bile yeterdi (kimbilir belki de öyle yaptı!)beşiktaş’ın özellikle hücum hattında fazla etkili olamazken golcü rolünü üstlenen bir talisca izledik. o da ilk devre daha etkiliydi ama ikinci devre takımca oyundan düşen bir beşiktaş gördük. doğal olarak dünkü skor, oynanan futbolun bir yansıması oldu. hakem fırat aydınus sahada maçın her iki takım adına da 11 kişi bitmesi için büyük çaba sarf etti. belki verdiği kararlar normal standartları tam karşılayamadı ama bence oyuna etki de etmedi.trabzon’da genç yaşına rağmen sosa ve burak’ın etkisizliğinde liderlik rolünü üstlenen tek futbolcu vardı, o da abdülkadir.
ilker yasin beşiktaş’ta takım lideri kimdi? beşiktaş 30 maç sonra evinde yenilmediyse kalecisi fabri’ye teşekkürlerini, trabzonspor’u yenemediyse de jeremain lens’e teessürlerini sunmalıdır. gidip gelen ama futbol kalitesi pozisyon heyecanı kadar yüksek olmayan bir maçtı. sekiz günde üçüncü maçına çıkan beşiktaş sadece yorgun değildi, çok eksikti. dış saha maçlarında koşu mesafesi, fizik gücü ve hızlı oyunuyla dikkat çeken trabzonspor da maça başlarken kazanmaktan ziyade yenilmemek üzerine hesap yapmıştı. daha 14. dakikada nefis bir anderson talisca golü gördük. negredo’nun boşalttığı santrafor bölgesine gelen babel, talisca’ya duvar olup bir de nefis pas verince talisca her zaman yaptığı vuruşu yaptı ve gol oldu.tıpkı modrıc gibi erken gol trabzon’u bozmadı. iki bek, gökhan ve adriano’nun sakatlığında atiba, oğuzhan ve quaresma’nın cezalı olduğu bir maçta şenol güneş de sahadaki yerinde yoksa beşiktaş’ın mutlak bir kaybı vardır maç başında. luka modric gibi hareketli, fuleli, ani dönüşleri olan, çevre görüşü iyi, pasları güzel türk fubolunun nadir isimlerinden biri olacak abdulkadir... “golden sonra trabzon bozulmadı” dedim konuk takım için. başta caner olmak üzere, sosa-burak bağlantısını kesmede başarılı olan beşiktaş savunması abdülkadir-olcay ikilisini unuttu ve beşiktaş’ın da ekmeğini yiyen olcay beraberlik golünü attı. golden sonra sevinmeyen olcay’ın bu hali tribünlerden alkış aldı. iyi bir profesyonel davranışıydı.
q7’yi aradılar beşiktaş, atiba ve oğuzhan’ın yokluğunda orta sahayı pasla değil hızlı adamları lens, talisca ve babel’in dripling ve koşularıyla geçmeyi denedi ama görüldü ki quaresma gibi oyuna liderlik yapabilecek, rakibi psikolojik olarak bozabilecek, oğuzhan gibi ince derin paslar atabilecek ve atiba gibi rakibi bozabilecek, yıldırabilecek oyuncu yoktu dün beşiktaş’ta. siyah beyazlı ekip şampiyonluk yarışında hiçbir takıma bu kadar gol şansı verme lüksüne sahip değil.eğer kaleci fabri o kritik kurtarışları yapmasaydı beşiktaş çok daha erken maçı bırakmış olabilirdi.negredo ile cenk tosun’un forma savaşında beşiktaş mı kazanacak yoksa bu iki futbolcunun da performansında düşüş mü yaşanacak bunu merak ediyorum. savunmada gary medel orta alanda kritik hatalara her zaman açık. ya kendini attırır ya da rakibe gol attırır. jeremaın lens dün maçın kader adamıydı. takımı 2-1 öne taşıyan golün sahibi, etkisiz bir futbol oynadı. 80’de kaleci onur ile karşı karşıya durumda topu dışarı atarken dönen top gitti rodallega’nın kafasından ağlara gitti. kolay gol kaçtı, zor olan pozisyonda kolombiyalı golü attı.beşiktaş kalecisi fabricio dün gece yaptığı beş önemli kurtarışla vodafone park’ta yenilmezlik serisini 31 maça taşıyan adam oldu.(spor arena)