* milli takım kafilesi rahat ve neşeli geçen bir yolculuktan sonra tahran’a vardı. çocuklar şaka ve espri sağnağı altında tahran'a inerken iran milli maçından fazla söz eden yoktu. fenerbahçeli ogün ise arkadaşlarının gözünde yolculuğun en şanslı delikanlısıydı. genç futbolcunun yanına beyrut'ta bir gazino ile kontrat imzaladığını söyleyen bir fransız strip yıldızı oturmuştu. ne lâflar atıldı ogün’e! ne teklifler yapıldı! bir aralık ogün'ün oturduğu yer açık arttırmaya çıkarılmıştı. ogün en parlak teklifleri dahi reddetti ve fransız yıldızından beyrut'ta ayrılırken hâtıra olarak şapkasını da armağan olarak aldı, sonunda...
* tahran'da futbolcuları en çok ilgilendiren olay şah hazretlerinin mesajının açıklanmasıydı. bildirildiğine göre; şah milli takımı kabul edecekti... o sırada ercan heyecanla arkadaşlarına şu soruyu sordu: «şah'ı anladık. acaba kraliçe farah diba da bizi kabul edecek mi?»
* tahran'da hemen herkesin tanıdığı tek futbolcumuz turgay şeren. turgay'ın iran’la oynadığımız maçta ilk defa milli olduğunu hatırlayanlar bile var. berlin panter’i diyorlar bir daha demiyorlar. turgay.. turgay.. turgay... nerede gezse, imza meraklıları etrafını sarıyor... dün sabah bir aralık otelin önünde duracak oldu turgay... oldukça türkçe bilen bir futbol meraklısı yanma yaklaştı ve şöyle konuştu: «berlin nire... tehran nire!»
* kafile başkanı orhan şeref apak bu seyahate eşini de getirmişti. tahran hava alanından şehre gelirken otobüste eşi için ayırdığı yere şık ve güzel bir iranlı kadın oturdu. apak’ın eşi arkalarda kalmıştı. o sırada herkes gülüyor ve izmirde barda çekilmiş bir resmi hatırlayan apak’a takılıyordu.
* çocukların tahran'da öğrendikleri ilk şey, stadın isminden önce taksitle evlenme işi oldu.. iran kanunlarına göre isteyenler 15 günlük, 1 aylık, iki aylık, 6 aylık evlilikler yapabiliyor ve halk dilinde buna «taksitle evlenme» diyorlardı. evliler ve nişanlılar hariç, diğerleri bu taksitli satışlardan faydalanmak kararında.