italyan gazetelerine göre "laziolu taraftarlar bartu'yu sevmiyor"
corriere dello sport yazarı ezio luzzi'nin fikri: «can'ı kendi memleketinde görmeseydik kl+âs ve şöhretinden şüphe ederdik»
italyanları yakından tanıyanlar, hele bir süre italya'da bulunmuş olanlar, akdenizin bu ateşli insanlarının kıymet hükümlerinde ne kadar kaypak olduğunu iyi bilirler. çabuk bezenir, övmek için kelime bulamazlar. sonra birden döner, kötülemek için kelime aramağa başlarlar. bu, özellikle yabancı futbolcuların italya'da çektiği sıkıntıların en büyük nedenidir.
vaktiyle jimmy greaves'lerin, denis law'ların bile bu dertlerin içinde yüzdüğü sonraları ise bizim lefter’lerin, metin'lerin aynı sıkıntıların pençesinde kıvrandığı hatırlardadır. şimdi bütün hepsi can bartu'nun başında...
yine manşette
önceki transferlerinde de böyle olmuştu ama, lazio'daki son haftaların öncekileri bile aratıyor. italyan gazetelerinin huyu malûm: ya manşetten methiye ya da yine manşetten tenkit... can, ikincisine hedef oldu yakınlarda... günlük spor gazetesi «corriera dello sport», uzun süre iyi notlar verdiği «mükemmel futbolcu», «müstesna top cambazı» diye övdüğü can’ı, şimdi de en büyük topunun ağzına yerleştiriyor. işte geçenlerde lazio - fiorentina maçını vesile edip yine manşete çıkardılar: «can bartu’nun artık tahammülü kalmadı!»
«ezio luzzi» imzasını taşıyan uzun bir de yazı... can'ın memleketinde büyük bir yıldız olduğunu anlatıyor luzzi. «lazio’nun yakın doğu seyahatinde görmesek inanmazdık. kartal burunlu, zeytuni ciltli bartu'nun memleketinde böylesine şöhrete sahio olduğu hususunda şüpheye düşebilirdik ama gördük» diyor. ve hemen ardından kalemini kılıç gibi kullanmağa başlayıp «fakat» diye devam ediyor, «fakat can, lazio taraftarları için sempatik, sevimli bir insan değil. hiç bir zaman da olmadı.»
«can koşmuyor»
yazara görr, can lazio'nun oyun stiline uymuyor. «lazio'da ilk dakikadan son dakikaya kadar koşmak şart» diyor luzzi «bartu'nun oyun temposu ise kesik kesik... eline çok uygun imkânlar geçerse klâs bir ıoyuncu hüviyetine bütünebiliyor.»
«corriere dello sport»un manşetten başlayıp son sayfaya kadar uzayan yazısında can kadar lazio antrenörü mannocci'ye de hücum var: «can orta saha adamı değil... mannocci hatâlıdır... başlangıçta lazio iyi sonuölar alırken, hatâyı söyleyenler mahçup olmuştu. fakat lazio başarısızlıklara sürüklenmeüe başlayınca, artık her jafadan bir ses çıkıyor. işte bu arada bartu'nun adı da bahis konusu oluyor.»
«türk ne düşünüyor»
gazete, mannocci'nin görüşünde ısrar etmekle büyük sorumluluk altına girdiğini ekliyor: «fiorentin karşısında da lazio hezimete uğrayacak olursa, onu ancak tanrılar kuratarabilir...»
«corriere dello sport» sık sık lehine yazdığu can'ı böyle hücum oklarına hedef tutarken, «ya türk ne düşünüyor?» sorusunu atmaktan da kendini alamamış. gazeteci ile can arasında biraz sert geçtiği sanılan bir konuşmanın da sütunlara aktarıldığını görüyoruz. önce sâkin cevap vermiş can: «sukûnete ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. bütün bu tenkitlere hiç de müstahak değilim. şu ana kadar vazifemi sadakatla yaptığıma eminim. eğer manocci beni tutuyorsa, bir değere sahip oluşumun neticesidir bu... fazla gol atmak için talihim yaver girmemiş olabilir. şampiyona da henüz bitmiş değil...»
«kulaklarımı tıkadım»
fiorentina özlemini de araya sıkıştırıyor bartu «ben fiorentina'da iken daima alkış yağmuruna tutuluyordum. lecco’ya karşı oynarken o uğursuz sakatlığa uğramasaydım, belki de hâlâ menekşe rengli formayı giymeğe devam ederdim. floransa’da beni herkes sevgi ile anıyor, isteyen chiapella'ya sorsun bunu...»
gazeteci, «demoralize mi oldun?» derken, can, «hayır, diye atılıyor ne diye olacak mışım? sahaya gayet sakin çıkıyorum. antrenör de bana gevezeliklere kulak asmamamı, doğru bildiğim yolda yürümemi söylüyor.»
can, o gün «pazar maçında göreceksiniz beni... zincirlerimden boşanacağım...» demiş gazeteciye... mannocci de florentina'yı «eski fiorentinalı» ile yenmek ümidini açıklamış... ezio luzzi ise pek o bu görüşe yanaşmıyor: «can oyunu başladığı gibi bitiremiyor» diye ısrar ediyor...
yalnız bir gerçek var ki, bu hükmü veren «corriere dello sport» tan ibaret değil... «la gazzetta dello sport» ta yer alan bir yazıda da «bartu ila governato hârika anlaştılar. hele bartu müdafaa ve forvet arasındaki topları iyi paslarla dağıttı. bartu'yu marke için birkaç fiorentina'lı yer değiştirdi» deniyor. ama yazının bitişi öteki gazetenin görüsünden az farklı: «ancak bartu ikinci yarıda yoruldu ve tesirsiz hâle geldi.»