baki sarısakal'ın ''bir şampiyonluğun hikâyesi samsunspor birinci ligde'' adlı kitabından;
samsunspor antrenörü kamuran soykıray hedefimiz birinci lige çıkmaktır
samsunspor’un bu yıl birinci devreyi beyaz grubun lideri olarak bitirmesinden büyük payı olanlardan birisi olan antrenör kamuran soykıray, daha önceleri 15 yıl izmirspor’da, 2 yılda altay’da futbol oynamıştır. 1964 yılında futbolu bırakan hoca, 6 ayını spor okullarında ve 6 ayını da alman futbolunu incelemek maksadıyla almanya’da, 1 yılını da avrupa’da kaldıktan sonra türkiye’de bütün antrenörlük kurslarına iştirak etmiş ve bu kursları daima en iyi derece ile bitirmiştir.
kamuran hoca samsunspor’un geçen yıllardaki şanssızlığını bildiği için bu yıl samsunspor’u milli lige çıkarmak için altın yılı olacağını söylüyor. hocaya çalıştırdığı takım hakkında ne düşündüğünü sorduk:
“ beni en çok memnun eden şey, sporcularımın şampiyonluğa giden bir takımın elemanları olduklarını çok iyi bilmeleridir. çocukların hepsi de çok iyi niyetli, idare heyeti ve teknik eleman olarak ben ve sporcularımız ele ele verdikten sonra böyle bir takımın grubun şampiyonu olmaması sürpriz olur.”
takımı fahrettin cansever’den devraldıktan sonra yeni bir çalışma metodu uygulamaya başlayan hoca çalışmalar hakkında:
“ bütün çalışmalarımız önceden tespit edilmiş bir programa göre yapılmaktadır. yenilik olarak, altay hariç ikinci milli ligde samsunspor’dan başka hiçbir kulüpte ağırlıklarla çalışmamaktadır. bu şekil futbolcunun az gelişmiş olan üst kısmının da alt kısmı kadar gelişmesine yardım eder. çocukların hepsi de hafta da bir defa yaptırdığım bu ağırlıklarla çalışma şeklini kendilerini alıştırmış bulunuyorlar. salı günleri kapalı salonda ağırlıklarla çarşamba, perşembe ve cuma günleri de stadyumda kondisyon teknik çalışma çift kale şut ve kültür fizik idmanları yapıyoruz” dedi.
“ hocam, samsunspor’un ikinci devrede nasıl bir netice alacağını tahmin ediyorsunuz?”
“ bizim için ikinci devredeki bütün rakipler aynı derecede önemlidir. gerek deplasman ve gerekse içerdeki maçlara aynı önemi vererek oynayacağız. bu sebeple sözümün başında dediğim gibi sporcularıma olan güvenim ve sporcularıma olan güvenim ve onlarda gördüğüm çalışma arzusu ile iyi niyetleri bendeki vazife aşkını arttırdığı gibi şampiyonluk ümidini de çok kuvvetlendiriyor. zaten bütün bu çalışmalar bunun için değil midir?