trabzonspor maçı için tribündeki yerlerimizi aldıktan sonra çiçeği burnundaki teknik direktörümüz ümit özat’ın sahaya forvetsiz bir 11 sürdüğünü öğrenip şaşkına döndük. stancu’nun sakat olduğunu biliyorduk ama onun yerine trabzonspor defansını “savaşçılığı” ile zorlayacak ve hava topları indirebilecek olan vedat muriqi’nin en ileride olacağına kesin gözüyle bakıyorduk ama özat bizi yanılttı.
oldukça sancılı bir dönemden geçen ve ilk dakikalardan itibaren oldukça formsuz görünen bordo-mavililere karşı forvetsiz başlamak ve en ileriye irfan can’ın geçmesi rakip için büyük bir avantajdı. çünkü uğur’un kırmızı kart gördüğü 32. dakikaya kadar gençlerbirliği sadece orta saha mücadelesi sergiledi.
10 kişi kaldıktan sonra özat, ıssah yerine rantie’yi oyuna aldı ve uğur’un sol bekteki yerine aydın’ı çekti. fakat ileriye alınacak doğru kişi rantie değil, rakip savunmayı korkutacak, top tutacak ve pozisyon yaratacak muriqi idi.
özat, ikinci yarı (maçtan sonra kendisinin de söylediği gibi) sahanın en iyisi irfan’ı çıkartıp yerine matei’yi aldı. böylece aydın’ın en geride olması (ki buna rağmen 2 ya da 3 kez uzun soluklu koşular yaparak pozisyon yaratmaya çalıştı) ve irfan’ın çıkışıyla gençlerbirliği oyunu değiştirebilecek teknik oyuncudan eksik olarak sahada yer almaya başladı. oysa irfan’ın yerine oyundan, tüm maç boyunca pas hatası yapan, khalili çıkmalıydı.
bu anlarda, 10 kişi olmanın da etkisiyle alkaralar kendi sahalarına sıkışmış bir şekilde mücadele etmeye, kapabildikleri toplarla da kontra yapmaya çalışıyorlardı. bunlardan birinde aydın ceza alanına kadar top sürüp içeriye çevirdi ve ranti dar alanda topa yetişip vuruşunu yaptı ama kaleci onur çok iyi kapattı ve gole izin vermedi.
trabzonspor, bir kişi fazla oynadığı 58 dakika boyunca net bir pozisyona girmedi. sadece 2 tane güzel şut çıkarttı ki her ikisini de hopf çıkartmayı başardı.
özat, 89’da sonradan oyuna dahil ettiği matei’yi aldı ve yerine vedat muriqi’yi sahaya sürdü. muriqi oyuna girer girmez orta sahadan aldığı topla iki trabzonspor’lu oyuncunun baskısına rağmen ceza alanına doğru giderken faulle durduruldu ve takımına duran top kazandırdı. birkaç dakika sonra serdar’ın köşe vuruşundan ortaladığı topu kafasıyla en arkadaki ahmet çalık’ın önüne düşürdü ama onur ahmet’in önünü çok iyi kapatıp gole izin vermedi.
böylece maç golsüz beraberlikle tamamlandı. oysa özat, maça başlarken khalili ya da ıssah yerine sahaya vedat muriqi’yi sürse, kendine güvensiz bordo-mavililere karşı maç başlar başlamaz uygulanacak baskı ve akabinde atılacak bir golle maç baştan bitirilebilirdi. yazık oldu!