«hayatı bir uykulu gözlerle görenler» mısraı ile devam ediyor yahya kemal şiirine…
dün gece küçük can’a yapılan «büyük jübile»den sonra bu hakikat alnımızın taa şakına gelip vurdu.
16 yıl top koşturmuş bartu… türkiye’de, italya’da, avrupa’nın muhtelif şehirlerinde, güney amerika’da… bunların bir kısmını biz de gördük, bu heyecanı biz de yaşadık. içerde. dışarıda… her yerde onun için. herkes büyük futbolcu dedi. dün gece de öyle idi… 42 dakikalık zaman içinde üç dört güzel pas, üç beş nefis hareket ve ince stili ile topaç gibi rakiplerinin arasından süzülüş… ne yazık ki o da futbola vedâ etti. zaman aşısımı bu . doğacak, büyüyecek ve ölecek insanoğulları… kisinin gayri ihtiyari tabiatın ıstıfa kanunlarına itiraz edesi geliyor… «neden can, futbol ömrünü daha uzatmadı?...» diye…
eğer oynamak esas ise dün gece kendisine takım arkadaşlığı yapanların çoğunun futbolu terk etmesi gerekir. türk futbolunun pek çok yıldızı bu sahadan gelip geçtiler biz hakkı’lara, şükrü’lere. şeref’lere yetiştik… kemal’leri, fikret'leri, gündüz’leri, cihat’ları alkışladık... turgay’lar, kadri'ler, lefter’ler, basri’ler olgunluk çağımıza rastlar. metin’ler, şeref’ler, can'lara küçük çocuklarımız olarak baktık. futbolumuzun son zekâ kırıntısı da dün gece adiyö dedi. onu mithatpaşa'da binlerce seyircinin böyle çılgınca alkışladığına pek de rastlamamıştık doğrusu. ismet paşa gibi seveni de. sevmeyeni de çoktu can’ın. ama politikada büyük olduğunu herkese kabul ettiren bir ismet paşa vardı bu memleketin siyasi tarihinde.. futbol tarihinde de elbette bir can olacaktı....