ibrahim üzülmez sezonun 3. maçında da 10 oyuncuyu sabit tutup sadece birini değiştirerek oyuna başladı. ilk hafta matei ve ikinci hafta milinkovic’ten sonra bu sefer sahada kamal ıssah vardı. daha önceki iki oyuncu ileri yönlü oynarken ıssah, landel’in yerine geçmiş, landel’de “ileri yönlü oynayacaklar listesi”ne eklenmişti.
alkaralar, oyunun ilk dakikalarında alanya üzerinde baskı kurmaya çalışsalar da, takım olarak bir önceki hafta osmanlıspor karşısında sergiledikleri “iştahlı” oyunu mumla aratıyorlardı. ilk iki haftanın en iyi görünen oyuncularından biri olan landel, teknik eksiğinden ötürü ileride hem adam eksiltemiyor, hem de sürekli top eziyordu. onun yerine geçen ıssah ise uzun (ama çoğu isabetsiz) top çıkartmak dışında neredeyse hiçbir şey yapamadı. bir de bunlara ahmet oğuz ve uğur’un yüksek oranda hatalı pasları ve irfan’ın bolca top ezmesi eklenince takım bir türlü düzlüğe çıkamadı, çukurda debelenip durdu!
ilk yarı boyunca tek pozisyon üretme çabası; alanya savunmasının arkasına havadan top atmaktı ama rakip oyuncuların oldukça uzun ve fizikli olması nedeniyle bu amaç sürekli geri tepti. fakat buna rağmen takım bir başka taktik denemek yerine aynı taktiği uygulamak için gereksiz yere ısrar edip durdu. bu süre zarfında stancu ve serdar’ın hareketliliği ile politevich ve ahmet’in kesiciliği takımın tek pozitif yanıydı. alanya ise tüm yarı boyunca sadece savunma yapmaya çalışıyor ve bir puanı düşünüyordu.
ikinci yarı ıssah yerine vedat muriqi oyuna girdi ve landel eski yerine döndü. muriqi’nin hem adam eksiltmesi, hem sürekli hareket halinde olması, hem de kafa toplarında etkisi takıma biraz hareketlilik katsa da yine tüm toplar sert alanya defansı arasında eriyip gitti.
75’de irfan yerine skecic ve stancu yerine aydın’ın oyuna alınması ise tribünlerdeki bizlerin kafasını karıştırdı. aydın’ın oyunu hızlandırma beklentisi anlaşılabilirdi ama skecic ne yapacaktı? belki ileri uç elemanlarının hava hâkimiyetini arttırmak için oyuna alınmıştı ama birkaç dakika sonra ortaya koyulan oyunu izleyince amacın bir puan olduğunu anladık. aydın’ın birkaç driplingi ve ceza alanını karıştırıcı hareketleri dışında net bir pozisyon dahi üretemeden karşılaşma sona erdi!
maçın 0-0 bitmesinin tek sebebi alanyaspor’un son vuruşlardaki etkisizliği ve verilmeyen bir penaltıları idi. çünkü gençlerbirliği maç boyunca landel’in düşürülmesi sonucu tolga özkalfa ve yardımcılarının atladığını düşündüğüm penaltı pozisyonu dışında hiçbir aktif pozisyon üretemedi.
alanyaspor maçı hem hedefler için, hem de takımdaki moralleri iyice zirveye taşımak için çok ama çok önemli bir maçtı. fakat daha iki hafta önce osmanlıspor maçındaki “son dakikaya kadar savaşan” oyuncuların (birkaçı hariç) 90 dakika boyunca sergiledikleri rahat tavırlar ve teknik ekibin şaşırtıcı oyuncu değişiklikleri gençlerbirliği’nin iki puanı çöpe atmasını ve “moral cetveli”nde gerilemesini sağladı.