3 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
likmaçlarında son hafta: fenerbahçe galatasarayı yendi: 3=2 (1-0)
beşiktaş ist.sporu 6-0, beykoz süleymaniyeye 3-2, topkapı eyübe 3-0 galip
güneş vefa maçı yağmur ve çamur yüzünden ancak 30 dakika oynandı.
likmaçları dün son haftasını yaşadı. fakat ne yazık ki maçın biri eksik kalmak şartile...
mevsim başındanberi, yani 9 haftanın müsabakalarını takip ederken - şeytan kulağına kurşun hiç tehir yok diye seviniyorduk.
filhakika hava muhalefeti maçları geriye bıraktırmamıştı. avrupa takımı temasları da erken oynanmış, şöyle yapılmış, böyle yapılmış fakat maçların seyrine engel olmamıştı.
halbuki dün iki sahada maçlar tamamlanırken yalnız taksim stadındaki sonuncu güneş - vefa müsabakası çamurun topu yutarcasına artmasından ve yağmurun dayanılmayacak derece hızlanması yüzünden ancak 30 dakika oynanabildi. hakem nihat müsabakayı tehir mecburiyetinde kaldı.
mevsim başındanberi 44 maç arızasız oynanmıştı. fakat 45 inci maç ancak böyle yarım kalarak işi sekteledi.. ve bizi “bu sene kırk bir buçuk maşallah hiçbir maç geri kalmadı,, cümlesini kullanmaktan alıkoyuyor..
dünkü neticelerle 10 takımdan 8 i işini bitirmiş, alacağı puvanı almıştır. en başta 24 puvana sahip bulunan beşiktaşla fenerbahçeyi görüyoruz. güneş geri kalan maçta vefayı yenerse aynı puvanı tutacaktır. bugünkü vaziyette en ileri iki takımımız beşiktaşla fenerbahçe oluyor.
ikisinden birincilik sırasını beşiktaşa vermek şu iki mülâhaza ile doğru oabilir: evvelâ en fazla gol atan takımdır. sonra likin yegâne mağlûp olmayan takımıdır.
bu vaziyetten fenerbahçenin başa geçme avantajı atılan ve ynilen gol nisbetinde bulunabilir. (gol avereji) nazarı itibara alınırsa feneri üstte görmek icap eder.
futbol ajanlığı bakalım bu hususta ne karar verecek? ayni vaziyet likin sonunda 12 şer puvanla yer alan üç takım için de varittir. bu husustaki tereddütleri ortadan kaldıracak karar, fuoballe yakından, uzaktan alâkadar herkes tarafından bekleniyor..
şimdi en mühimminden başlıyarak maçları yazmağa başlıyalım:
mevsimin en mühim maçı. geçenki güneş mağlubiyetine rağmen ananevi ehemmiyetini kaybetmiyen likin en meraklı ve en iddialı mutabakatı dün şeref stadında kapanık ve yağışlı bir hava altında, çamur ve su birikintileri arasında oynandı.
fenerbahçe ile galatasarayın karşıkarşıya... likin bu en son oyunu likte artık sona eren heyecanları sanki yeniden körüklemek ve taşırmak için tam bir çekişme havası içinde yapıldı. bunun en mühim saiki iki tarafın sinirli enerjilerile beraber, gollerin karşılıklı olmasıdır.
oyuna başlayan galatasaraydır. fener muavin hattı atılgan bir oyunla bunu kesmeye çalışıyor.. ve mukabil hücumlar kendini göstermeğe başladı..
bu karşılıklı hücumlarda fenerbahçe forvetinin çamura rağmen daha düzgün, daha isabetli oynadığı farkoluyor.. haf hattının görerek ve düşünerek çalışması da bunda âmildir.
galatasaray müdafaası son oyunlarına nazaran daha şuurlu..butazyiki serin kanlılıkla çeliyor.. ileri düşen top ne yazık ki forvette ayni muvaffakiyeti bulamadığı için kayboluyor.. haşim ayağındaki arıza ile tutuk, süleyman çalım yapmakla inatçı.. bu hat işlemiyor iyi..
buna mukabil fener muhacimleri arasında göze batan tek adam ali rızadır. böylece 24 üncü dakikayı bulduk. bu anda parlayan ahenkli bir fener hücumunda niyazi, rakip kalecinin yanlış bir hareketinden zekice istifade ederek topu bülende aşırdı. ve bülent de yerinde bir kafa ile ilk golü kaydetti.
bu solden sonra galatasarayın parlayışı.. esadın güzel oyunu bu parlayıcı sol taraftan bastırıyor, geçirmiyor.. ve böylece danyal faydasız kalıyor.
oyunun bu devredeki mütebaki kısmı gene mütevazindir. fener hücumları da semeresiz kalıyor.. çamur ve su yorulan ayakların çeldiği topu tutuyor..
birinci devre bu hava içinde 1-0 fener lehine bitti.
ikinci devrede takımlar gene ayni kadro ile... yalnız galatasarayda salim biraz geç çıktı.
galatasaray fikreti tutma tabiyesini muvaffakiyetle başarıyor.. haf mustafa emirber gibi bu kıymetli oyuncunun peşinde, önünde yanında... hattâ tehlike sarı - kırmızı kale önüne intişa ettiği zaman bile fikretle mustafa yanyana geldi, konuşuyorlar..
12 inci dakikada danyal santradan aldığı topu sürerek dün en güzel oynayanlardan biri olanesadı nihayet mağlûp etti, topu aşırdı. beki geçti ve güzel bir orta yaptı.. vaziyeti kollayan haşim gelecek pasa hazırlanmış gibiydi. top yerden önüne gelince şütü salladı ve necdet yerden gelen bu goşü planjonla kesemedi.
vaziyet 1-1 olmuş, heyecan büsbütün artmıştı. fenerbahçe kaybettiği avantajı yeniden almak için gayretle çalışıyor ve muvaffak oluyor.. bu sırada oyun galatasaray haf ve müdafaa adamları arasındadır ve sık sık kale önüne yaklaşıyor..
24 üncü dakikada bülendin 18 dışından kuvvetli bir şüt çektiği biran görülüyor.. galatasaray kalecisi bunu yumrukla karşılayım derken topun içeri girmesine yardım etmiş oldu. vaziyet 2-1 fenerin lehine dönmüştür. oyunun şimdiye kadar ki cereyanına rağmen gol yapma sırası galatasarayda olması icap eder..
nitekim sarı - kırmızılı forvet bozuk oynamasına rağmen fenerbahçe müdafaasını şaşırtan bir çabukluk gösterdi. bu tazyik arasında fener müdafilerinden biri topu eliyle çeldi, hakem penaltı verdi.
bunu necdet yerden bir şütle sürerek adaşını mağlûp etti. işte gene beraberlik: 2-2
oyunun bundan sonrası ''son golü atan kazanıyor,, düşüncesine make bir cereyan içindedir. acele, asabiyet, çalışma, didinme, yağmur, çamur oyunun güzelliğini bozmağa sanki birbirile müsabaka ediyor... karşılıklı hücumlar ne taraftan gol verecek diye bakınırken 37 inci dakikada galatasaray müdafaasının 18 dışında bir favül yaptığını görüyoruz. bu kıymetli en iyi idare edecek ve gayelendirecek olan fikrettir. nitekim ustaca bir asabe ile topu başların üstünden ve galatasaray kalecisinin eline çarptırarak içeri soktu.
fenerbahçe galip vaziyete geçti. bu vaziyeti, bu kıymetli anı çok idrâk ederek avantajı kaybolmaması gayretile çalışmaya başladı. uzun toplar galatasaray forvetine fırsat veriyordu. ve sıkıştırmalar bu yüzden itabiye kullanişile boşa çıkarılıyordu ki maç bu cereyan içinde ve iyicene basan karanlık arasında 3-2 fenerin galibiyetile neticelendi.
fenerbahçeliler dünkü oyunda topa hâkimdiler. çamuru gözönünde tutatak oynuyorlardı. bu itibarla hücum faikiyetini daha fazla elde tuttular. kaleci şanslı, müdafiler ıskalarına rağmen galatasarayın beceriksiz kalan beklerinden üstün.. haf hattı iyi çalıştı. bilhassa esat. forvette bülentle muvaffakiyetli.. fikret takımına golü yaparak gene en faydalı oyuncusu oldu, naci şahsî oynuyordu, ali rıza antrenmansız ve tutkun.
galatasarayda kaleci necmi bu maç için acemidir. boyunun kısalığı da cüssesini güçleştiriyor. salim esat gibi muvaffak olan simalarından biri. vazifesini lâyikile yaptı. takımında oynayan müdafi adnan yerine ısınamamış gibiydi. mustafa fikretin gölgesinden başka bir şey değildi. nubar kuvvetli, fazıl çalım yapmadığı zaman ikinci devre sonlarına doğru yorgundu.
danyalin her inişi tehlikeli olabilirdi istifade eden olsaydı. üç iç oyuncu bozuk, gayesiz ve beceriksiz. necdet çok çalıştı. fakat çalıştığı kadar faydalı olamadı. hakem, maçın ehemmiyetini ve hususiyetini daima gözönünde tutarak iyi bir idare gösterdi. favülleri iyi takip edip hemen cezalandırarak oyunun sertleşmesine ve çığırından çıkmasına mâni oluyordu. bir fenerbahçe - galatasaray maçı için en iyi idarede bu değil midir?