yalnız büyük şehirleri değil, küçük bölgeleri de içine alacak olan deplâsmanlı “türkiye kupası” maçları takdire değer ileri bir adımdır
hemen her mevsim başında lig maçlarımızın bugünkü modası geçmiş şeklinden kurtarılması için yazar ve söyler. fakat çok geçmeden gene o beğenmediğimiz lig karşılaşmalariyle başbaşa kalarak yuvarlanıp gideriz. mamafih futbol organizasyonumuzun aksak ve zevksiz kısmı yalnız liglerden ibaret değildir. gayesi hiçbir zaman tahakkuk edememiş ve bu haliyle edemiyecek olan türkiye şampiyonası ile milli eğitim kupası maçlarını da mevzudan uzak tutmamak lâzımdır.
mahalli ligler bittikten ve esasen futbolde ileri üç şehir için bir çeşni olmaktan başka işe yaramıyan milli eğitim oyunları da sona erdikten sonra yangından mal kaçırırcasına bir sürat ve şaşkınlık içinde türkiye birinciliği yapılıveriyor. neticede ortada kalan takımın türkiyenin hakiki birincisi olup olmadığını sporla uzak veya yakından ilgili her şahıs lâyıkiyle takdir eder. şu halde gaye kendimizi avutmak olmadığına göre bu şampiyonayı daha makul ve mantıkî esaslara istinad ettirmek icabeder.
not: haberi o dönemler yapılması planlanan ama bir türlü yapılamayan ancak 1956 da uygulamaya koyulan bu maçlara yazdım..