1986’da meksika’da yapılacak dünya kupası finalleri yolunda türkiye ilk adımı finlandiya ile atıyor. günlerden, hatta aylardan beri de ülkemizde bu tartışılıyor: türkiye, meksika’ya gidebilir mi?
hayatı boyu onurlu beraberlikler ve şerefli yenilgilerden başka şey düşünmeyen, düşünemeyen coşkun ozan’ dan ulusal takım nihayet kurtulduğuna göre, bu tartışmalara katılmakta yarar var.
işe başından başlayalım. isterseniz, biraz da bilimsel konuşalım. türkiye’nin şansı kuralarla başlamıştır. dörtlü bir gruba düşseydik, bu tür gruplardan sadece bir takım meksika’ya gideceğinden, matematik şansımız, dörtte bir, yani yüzde 25 olurdu. oysa beşli gruptayız. bu tür gruplardan iki finalist çıkıyor. kazanma şansımız beşte iki. yani yüzde 40. daha çekilişte yüzde 15 gibi bir avantaj ihmal edilemez.
türkiye’nin bulunduğu grupta 20 maç oynanacak ve toplam 40 puan dağılacak. sekizer maç oynayacak her takım, en fazla 16 puan toplayabilecek. takım başına düşen ortalama puan ise 8.
grubumuzda bizden başka ingiltere, kuzey irlanda, romanya ve finlandiya var. ilk ikisi 1982 dünya kupası, üçüncüsü ise 1984 avrupa şampiyonası finalisti. ingiltere bu grupta tüm otoritelerin favorisi. 1970’ten bu yana bir tek finale katılamayan ingiltere, tüm gücü ile meksika’ya hazırlanıyor. ilk maçlarında finlandiya’yı wembley’de 5-0 mağlup ederek güçlerini ve hırslarım da kanıtladılar. ingilizleri bu elemelerde mağlup etmek güç. o halde, matematik çalışmaya devam edelim. ingiltere kendi sahasındaki maçları kazanacak, rakip sahalarda da birer puan alacak olsa, 12 puan toplar ve grup lideri olur. 40 puanın 12’si ingiltere’ye gidince geriye, dört takıma 28 puan kalır. bu da ortalama 7 puan eder.
meksika’ya gidecek ikinci takım, işte bu 7 puanın üzerine çıkmayı başaran olacaktır. yani kendi sahasında ingiltere’den başkasına puan vermeyen ve rakip sahadaki maçlarından 2-4 puan almayı başaran takım...
işte, eğer meksika’ya gitmek istiyorsa, türkiye’nin yapması gereken hesap budur. takımın oyun şeklini ve taktiğini de bu hesap belirleyecektir. bu matematik, «kendi sahasında iki, rakip sahada bir puan için oyna» demektir. yani kendi sahasında onurlu beraberlik, ya da şerefli yenilginin meksika yolunda hiçbir faydası yoktur. türkiye, grup maçlarında, 7 puanlık ortalamanın üzerine çıkabilir, 9 ya da 10 puan toplayabilirse meksika’ya gidecektir.
kâğıt üzerindeki bu matematik, saha için ne ölçüde geçerlidir, ya da evdeki hesap ne ölçüde çarşıya uyacaktır? söyleyelim... görünüşe göre büyük ölçüde... bugüne dek oynanan maçlar, grubumuzdaki hemen tüm takımların birbirlerini yenebileceklerini göstermiştir. bu, grup maçları sonunda her takımın toplayacağı puanın ortalama hesaplarına uyacağının işaretidir. bugüne dek yapılan üç maçta, ingiltere finlandiya’yı, finlandiya kuzey irlanda’yı, kuzey irlanda da romanya’yı yenmiştir. dört takımın dördünün de ikişer puanı vardır. türkiye finlandiya’yı yendiği takdirde onun da iki puanı olacaktır.
meksika matematiğinde, ihmal edilmemesi gerekli bir faktör de derwall’dir. bugün için dünyanın en ünlü, portföyünde en çok kredi bulunan hocası, türkiye’nin başındadır. şimdi, rakipler artık avrupa’nın bir sıra takımı ile değil, derwall’in çocukları ile oynadıklarının bilincindedir; bu da, onların en azından bizim sahamızdaki maçlarda temkinli oynamalarına, açıkçası tek puana razı sahaya çıkmalarına yol açacaktır. böylece türkiye’nin savunmadaki işi azalacak, oyun planlaması, çok daha kolay, hücuma yönelik yapılabilecektir.
derwall, şenay ve tarhan üçlüsünün meksika niyetlerinin ne ölçüde ciddi olduğunu finlandiya önünde izleyeceğiz.