dağhan ırak'ın "hükmen yenik!: türkiye'de ve ingiltere'de futbolun sosyo-politiği" kitabından;
meşhur ankaragücü olayı
1980-81 futbol sezonu itibarıyla, birinci ligde bir ankara takımı bulunmuyordu. ankara'da futbol, istanbul ve izmir gibi şehirlere göre daha geç başlamış, sonrasında da farkı pek kapatamamıştı. mustafa kemal’in yüzüncü doğum yılı olan 1981’de ankaragücü türkiye kupası’nda çeyrek finale ulaşmayı başardı. başkent ekibi beşiktaş karşısında ilk maçı kaybetmesine karşın ikinci maçı 3-0 kazanarak yarı finale de çıktı. beşiktaş’a karşı oynanan rövanş maçında açılan pankartlar ise bir hayli ilginçti. “atatürk’ün başkentinde ankaragücü’nü 1. ligde görmek isteriz”, “inkılâpların karargâhı ankara 1. ligsiz olmaz!”, “ankaragücü 1. lig takımıdır...” sloganlarıyla âdeta bir mesaj verilmek isteniyordu.1 kulüp başkanı sabri mermutlu’nun kulübün atatürk’ün yüzüncü doğum yılı vesilesiyle birinci lige çıkartılma sı gerektiğini söylemesiyle mesele anlaşıldı. sarı-lacivertli takım fenerbahçe'yi eleyerek boluspor karşısında finale çıktığında ise bu kampanyanın arkasındaki asıl destekçi kendini gösterecekti.
cunta lideri kenan evren, müsteşar ismail güngör'ün yirmi takımlı ligin sakıncalarına dair uyarılarına rağmen ankaragücu nün kupayı alması hâlinde birinci lig'e alınmasını emretti. takım o motivasyonla hem türkiye kupasını, hem de cumhurbaşkanlığı kupası'nı kazandı. ankaragücü, cumhurbaşkanlığı kupası maçını oynarken tribünlerden “çok yaşa evren paşa” tezahüratları yükseliyordu. darbenin lideri daha sonra kulübün onur üyesi de yapılacaktı. siyasetin futbolda nispeten geri planda kaldığı yirmi yıldan sonra kenan evren’in keyfi müdahalesiyle siyaset futbol üzerindeki hâkimiyetini canlandırmıştı. bu hâkimiyeti kullanarak futbol dünyasını baştan sona yeniden yaratmak ise turgut özal'a düştü.