özetlerden izlediğim kadarıyla maçı yorumlamaya çalışacağım;
kalede gökhan, en geride artık klasikleşen solda eren, ortada traore-risp ve sağda erkan, orta sahanın solunda mehmet çakır, ortada kerem-engin ve sağda draman, forvette ısaac ve okan dizilişiyle oyuna başlayan ekibimiz, özellikle ilk yarıda çaykur rizespor karşısında bayağı bir pozisyon yakalamış ama özellikle mehmet çakır'ın hem sağ hem de sol çaprazlardan kaçırdığı "net" denebilecek pozisyonlarla ilk yarı golsüz berabere tamamlanmış.
ilk yarıda rize'nin belkide en önemli pozisyonu, risp'in çaykur rizesporlu futbolcunun şutuna kayarak müdahale etmek isterken topun eline çarptığı/oynadığı pozisyon. hakem pozisyona çok yakın ve penaltı vermemiş ama bana kalırsa kolu açık olduğundan penaltı verilebilirdi. sanırım bu pozisyon dışında rize'ye ilk yarıda net bir pozisyon vermiyoruz.
ikinci yarıda bir şans golü ile öne geçiyoruz ve ardından yine rizespor'a net bir pozisyon vermeden maçı 1-0 kazanmasını biliyoruz.
orta sahada ayman-mehmet nas ikilisinin cezalı ve sakat olmaları nedeniyle görev alan engin-kerem ikilisi rize'de takımın üretkenliğini ne kadar çok arttırabileceklerini göstermişler. konyaspor maçında da çok iyi işler çıkartan engin'in artık bu takıma monte edilmesi gerekiyor. bunun dışında özellikle şans tanınmasını beklediğim hakan aslantaş'ın da 15 dk da olsa takımda yer alması güzel bir gelişme. ayrıca geçen yıl ilk 11'in değişmezlerinden olan erhan güven'in de oynaması sevindirici. bana göre ilk 11de sürekli şans bulan oyuncuların alternatiflerine zaman zaman şans tanınarak onları sürekli hazır tutmak, bir teknik direktörün en büyük başarılarından biridir diye düşünüyorum.
bu seri galibiyetler takımın kendine olan güvenini perçinliyor. bu da hem taraftarın hem de takımın ileriye daha umutlu bakmalarını sağlıyor.
bu maçla birlikte mesut bakkal, gençlerbirliği başında geldiği günden bugüne (45 maç) ilk kez ligde 3 de 3 yaptı. umarım ilk yarının son 2 maçınıda alıp 5 de 5 yapar(ız). eğer 5 de 5 yaparsak ilk yarıyı 3. ya da 4. sırada bitiririz diye düşünüyorum.
bu maçın en kötü tarafı ise sarı kart sınırında olan traore'nin kart görüp cezalı duruma düşmesi oldu.