73. dakikaya kadar 1-0 mağlûp durumda bulunan sarı - kırmızılıları metin ve ismet'in golleri kurtardı
kahraman bapçum ankara'dan yazıyor
maçın bitmesine 17 dakika vardı. turan sıyrılıp kaçmış ve sola ileriye aşırmıştı.
orada metin vardı. şu bizim metin... oyun içinde ve saha ortasında ne kadar başarısız olursa olsun, gol kokusu alınca dünyanın en becerikli futbolcularından biri oluveren metin. kötü oynuyor dediğimiz zaman bile, «şimdi bir pozisyon doğarsa görürsün kötü oyunu» diye düşündüğünüz metin.
metin fırladı, yetişti düzeltti topu ve... hani o affetmeyen yıldırıcı ve yıkıcı vuruşlarından birini yaptı. top kaleci doğan’ın üzerinden kaleye giriyor ve galatasaray kupadan elenmekten kurtuluyordu.
evet, galatasaray maçı kaybederken birden bir parıltı anı ile metin takımını kurtarmıştı. iş bununla kalmayacaktı, oyunun son dakikasında da demirspor kalesindeki bir kargaşalıktan açılan, fakat kısa düşen bir topa ismet yerden bir vuruş yapacak, çok uzaktan süzüle süzüle gelen top herkesin bakışları arasında ve kalecinin altından kaleye girip sarı - kırmızılı takımı finalist yapacaktı.
oysa, galatasaray‘ın galibiyeti şöyle dursun, elenmekten kurtulacağı ümidi bile en koyu taraftarlarda yavaş yavaş kayboluyordu. o kadar mahkûm, o kadar oyunu rakibe bırakmış durumdaydılar ki.
demirspor golü çok erken atmış, ondan sonra da kendini açıktan açığa finalist saymağa başlamıştı. 16. dakikada, sağdan abdürrezzak'ın uzattığı bir orta kale ağzına düşüyor ve bülent pis bir yumrukla topu üst direği vurdurup olduğu yere düşürüyordu. sonra iki üç metre karelik bir alan içinde 14, 15 kişinin yığıldığı bir karambole bir gök gürültüsü gibi bir kargaşalık, toz, duman sonunda topu galatasaray kalesinin ağlarında gördük ama, gol kimin eseri idi bilmemize imkân yoktu. bunu sonradan futbolcular bile kesin söyleyemezlerdi.
sonra demirspor oynadı, galatasaray ayakta kalabilmek için mücadele etti. demirspor’un teoman, timuçin, yalçın kanadı araya sık sık hakkı'nın da girmesi ile düpedüz belâ oluyorlardı galatasaray kalesine. sarı - kırmızı'nın güvenilir adamı yılmaz'ı da, hakkı kilitlemişti. metin'li de gerilere kaçıp ancak uzun toplar açmayı tercih edişi oyunun gidisini açıkça gösteriyordu, özet şu ki: galatasaray kaybettiği bir maçı 17 dakika içinde aldı...