ypes cephesinde futbolun bir araya getirdiği düşmanlara bir de beyaz perdeden bakalım
yazan: mehmet ali çetinkaya
2. iskoç muhafız alayı’ndan teğmen sir edward hulse’un “eğer bu yaşadıklarımızı bir filmde izlemiş olsaydım, ‘kesin uydurma’ der geçerdim” sözleriyle, tarif ettiği 1914 noel gecesi, 2005 yılında fransız yönetmen christian carion’un senaryosunu yazıp yönettiği ateşkes (joyeux noël / merry christmas) adlı filme ilham kaynağı oldu. ( http://www.mehmetalicetin...-merry-christmas-ateskes/)
Yabancı dilde en iyi film kategorisinde “büyük üçlü”ye (oscar, altın küre, bafta) aday olan ateşkes, siper savaşlarının tüm şiddetiyle devam ettiği belçika’daki ypes cephesi’nde, 1914 noel gecesi yaşanan inanılması güç olayları konu ediniyor.
aralarında sadece 50-100 metre mesafe bulunan siperlerden birbirlerini öldürmeye çalışan alman ve ingiliz-iskoç-fransız birlikleri, noel gecesi gayri resmi bir ateşkese imzalarını atarlar. noel gecesi komutanlara verdiği konserden sonra gizlice cepheye dönüp, siperdeki askerlere moral vermek için şarkılar söyleyen ünlü alman tenor nikolaus sprink’a (benno fürmann), kısa bir süre sonra karşı siperdeki iskoç askerleri gaydalarıyla eşlik ederler.
müzik tınılarının dostluğu, birkaç saat önce birbirlerini öldürmeye çalışan askerlerin tarafsız bölgede çikolatalarını, taze etlerini ve anılarını paylaşmalarına olanak sağlar. alman bir asker, fransız düşman askerine, eşiyle balayında gittikleri paris’i çok sevdiğini ve şimdi nasıl olduğunu sorar. bir diğer asker birkaç gün önce ele geçirdikleri siperde bulduğu cüzdanın sahibine ulaşır. diğer iki asker birbirlerine sevgililerinin fotoğraflarını gösterir. bir başka alman asker ise cephede başıboş dolaşan kediyi taktığı isimle çağırırken, bunu duyan düşman askeri yanına gelip, şaşkınlıkla, kediye taktığı ismi söyler…
olanları işiten yüksek rütbeli askerler tarafından, “askerlerimiz düşmanlarını kardeş zanneder, savaşamazlar” diyerek örtbas ettikleri gerçeklerle ilgili olarak görgü tanığı onbaşı john ferguson yaşanan her şeyi özetliyor; “vay anasını! küçük bir grup alman ve ingiliz askeri tarafsız bölgede toplandı. karanlıkları aşarak, kibrit ışıkları eşliğinde kahkahalar duyduk. dilimizi konuşmadılar ama işaretlerle anlaştık. herkes mutluluk sarhoşuydu. cephede kahkaha atıp konuşuyorduk ama biliyorduk ki, birkaç saat sonra birbirimizi öldürmeye çalışacaktık!”
christmas truce
dünyanın ortak dili futbol bir gün düşman askerleri bile bir araya getirdi
yazan: mert sarıbaş
bundan tam 100 yıl önce, birinci dünya savaşı’nın ortasında ingiliz ve alman askerleri silahlarını bırakarak tarihin en anlamlı maçlarından birine imza attı. maçı kimin kazandığı hakkında çeşitli rivayetler mevcut ancak o gün belki de skorun gerçekten mühim olmadığı tek futbol maçı oynanmıştı.
birinci dünya savaşı tüm acımasızlığı ile devam ederken ypres bölgesi’nde iki cephe birbirine oldukça yakın konumlarda mevzilenmiş şekilde çatışmalarını sürdürüyordu. tarihler 24 aralık 1914’ü gösterdiğinde alman cephesinde moralleri yükseltmesi için gönderilen çam ağaçları dizilmiş ve askerler dönemin en ünlü tenorlarından birinin söylediği şarkıya eşlik ederek noel’i kutlamaya başlamışlardı. ardından sesler karşı cepheden duyulacak kadar yükseldi. ingiliz cephesinden cevap gecikmedi, onlar da kendi şarkılarınısöylemeye başladılar. ateşkesin tohumları müzik ile atılmaya başlamışken alman cephesinden bir asker siperinden çıkarak beyaz bayrak salladı. karşı cepheden de buna karşılık geldi ve tarafsız bölgede barış elçileri buluştu. iki tarafın da içinden gelen noel gecesini huzur içinde geçirmekti ve gayri resmi bir ateşkes kararı alındı. cephelerden yükselen top seslerinin yerini alan şarkı sesleri en azından bir süre daha devam edecekti. tarihin belki de en anlamlı anlaşmalarından biri olan bu ateşkesin ardından taraflar siperlerinden çıkarak ailelerinden uzakta geçirdikleri bu noel’i kutlamaya başladılar. iki cephenin de askerleri birbirlerine ikramlarda bulundu, yanlarında taşıdıkları fotoğrafları gösterdi.
kimi zaman bildikleri 1-2 kelime ile kimi zaman işaretlerle anlaştılar. aslında çok da mühim değildi aylar sonra ilk defa yüzleri gülüyordu. iki cephenin berberleri taraf gözetmeksizin tıraşlar yaptı, askerler çam ağaçlarını süsledi, kaybettikleri arkadaşlarını birlikte gömdüler...
müziğin evrenselliği ile başlayan ateşkes bir diğer evrensel heyecan ile devam etti; futbol. ingiliz çavuş clement barker’in evine yolladığı mektuplardan öğrenilen bilgilere göre ateşkes esnasında samandan yapılmış bir top ortaya çıktı ve belli bir zaman sonra savaşmaya devam edecekleri meydanda iki cephe askerleri savaşın gaddarlığını gerilerinde bırakarak samandan yapılmış o futbol topunun peşinden koşturmaya başladı. çocukluğumuzda sokakta oynadığımız futbol maçları gibi ele geçen ilk eşyalardan direkler yapıldı, kaleler kuruldu ve maç başladı. kimi kaynaklara göre almanlar 3-2 kazandı kimi kaynaklara göre ingilizler kazandı. kesin olan şey ise futbolun o gün savaş karşısında galip çıktığıydı...
1899 yılında berlin’de oynanan ve ingilizlerin 13-2’lik galibiyeti ile başlayan iki ülke arasındaki futbol rekabeti 24 aralık 1914 günü en anlamlı günlerinden birini yaşamasının ardından savaşa yenik düştü ve 1930 yılına kadar iki ülke maç yapmayı reddetti. 1930 yılında berlin’de oynanan ve 3-3 sona eren mücadelenin ardından en dikkat çeken ve günümüzde zaman zaman hala gündeme gelen maç ise 1938 yılında oynandı. konuşulan şey ise skor veya bireysel bir performans değildi. 110 bin alman taraftarın önünde sahaya çıkan 11 ingiliz oyuncu, başbakan neville chamberlain’in talimatı ile seramonide “nazi selamı” vererek ingiltere’nin utanç içinde hatırlayacağı bir eyleme imza atmışlardı. ( http://www.macanilari.com...ltere-187219499510--.html)
Günümüze kadar uzanan mücadelelerde 1966 ve 2010 yıllarında oynanan 2 maçta yaşanan hakem hataları ise iki ülke arasındaki rekabette adaleti sağlayan yanlış kararlar olarak tarihe geçti.
uefa 100. yılında anma düzenledi birinci dünya savaşı’nın ilk yılında, ailelerinden uzakta, cephelerinde geçirdikleri noel gününde ateşkes ilan ederek dostluk maçına imza atan askerleri uefa unutmadı. geçtiğimiz günlerde, futbol tarihinin en anlamlı maçlarından birine imza atan bu askerler adına yapılan anıtın açılışına katılan platini’nin “bugün futbol evrensel bir dil, sınırlar gözetmeksizin kalpleri birleştirebiliyor.
100 yıl önce, bir anda ortaya çıkan bir insani tavır için köprü futboldu. o gece bir karar verdiler, pozitif bir şey yapacaklardı, sevdikleri oyunu oynadılar. dostluk ve kardeşliğin, insan olmanın en önemli unsuru olduğu kanaatindeyim. 100 yıl önce, bu paylaşım için ortak bir dil buldular: futbol! saygıyla anıyoruz” sözlerinden de günümüzde klişe hale gelen “futbol asla sadece futbol değildir” sözünün en güzel örneklerinden birinin 100 yıl önce savaşın ortasında oynanan ingiltere-almanya maçı olduğunu görebiliyoruz.