gene bir günde iki mağlûbiyet... fakat bu defa 5 gol
bulgarlara da yenildik: 4-1
2. yarıda metin'in golü ile coşan takımımızın ümidini debarski kırdı
necmi tanyolaç sofya'dan bildiriyor
romanya mağlûbiyetinin moral çöküntüsü içinde bulunan a milli takımımız dün slavya stadında bulgarlarla istanbul'da 0-0 berabere kaldığı maçın revanşını 4-1 kaybetmiştir.
hemen ilâve edelim ki, milli takımımız ilk devrede çıkardığı oyunla farklı mağlûbiyeti haketmiş, fakat ikinci yarıda rakiplerimizi 35 dakika âdeta bir fırtınaya tutmuştur. eğer bu arada metin’in 47. dakikada sahalarda ender görülen golüne 56. dakikada çok kolay pozisyonda topu kapan halûk da bir golle yardımcı olsaydı bu farklı netice doğmayacak ve maçın kaderi belki de lehimize dönüverecekti. maalesef halûk'un beceriksizliği burada talihsizliğimiz olmuş ve kendi takımlarım ıslıklayan bulgar'lar, daha sonra deborski'nin attığı üçüncü ve dördüncü gollerle farklı neticeye ulaşmışlardır.
sabun köpüğü gibi
ilk devre 5-10 dakikalık gayretli oyunumuz ve sonradan sahadan bir sabun köpüğü gibi kayboluşumuza kaleci ali, doğan, mustafa, ogün, yaşar, haluk hattâ hattâ metin sebep olmuştur. metin’i yıldız bareminde üçe çıkartan tek sebep ikinci yarıda kuvvet şurubu içmiş gibi birden canlanması, takımı idare etmesi ve forveti sürüklemesidir.
iki açıkları ile atağa geçen ve kalemizi hallaç pamuğu gibi atan bulgar'lar 9. dakikada sağhaflarının ayağından bir gol kazanmışlardır. milli takımımıza teslim bayrağını çektiren bu gol, gaganelov’un pasına dalan penev'in şimşek gibi şutundan doğmuştur. top ali'nin göğsüne çarparak geriye gelmiş ali ikinci hamleyi yapmağa hazırlanırken naci müdahalede bulunmak istemiş ve bu arada ali ile naci'nin tereddüdünden faydalanan penev topu filelerimize göndermiştir. daha sonra üstünlüğünü devam ettiren bulgar'lar 24. dakikada debarski'nin ayağından ikinci golü de kaydetmiştir. bu golde top naci'nin ayağına çarpmış ve ali'yi kontrpiyede bırakmıştır.
ne idüğü belirsiz bir şekilde gayesiz, maksatsız ve bir takım şuuru içinde değil kendi bildiğine her biri ayrı telden hava çalarak oynayan ay-yıldızlı onbirimiz bu devre içinde bir tek defa bulgar kalesini ziyaret edebilmiştir. onda da romanya ve istanbul karması maçların da fevkalâde başarı gösteren yaşar'ın attığı şut avutla neticelenmiştir.
metin’in şahane kafa golü
ikinci devreye takımımız ilk 46 dakika ile mukayese edilmeyecek şekilde hızlı bir tempo ile girmiştir. duran, hareketsiz kalan ve mücadele gücü gösteremeyen futbolcularımız kuvvet şurubu içmiş gibi birden dipdiri kesilmişler ve sahanın hemen her tarafını doldurarak rakiplerimizi hallaç pamuğu gibi atmağa başlamışlardır. bu beklenmedik kasırga karşısında bulgar takımı bocalamış hele sağaçık yerinden ogün’ün 47. dakikada avut çizgisine kadar götürerek ortaladığı topa metin'in havada yay gibi gerilerek vurduğu o muhteşem kafa ve topun filelere takılışı bulgar milli takımını iliklerine kadar titretmiştir. kaleci deianov topun filelere bir fişek sürati ile takılışına ancak seyirci kalabilmiştir.
bulgarlar yeniden acılıyor
işte bundan sonra talih, milli takımımıza büsbütün sırtını çevirmiştir. 70. dakikada debarski 25 metreden kaleci ali'yi avlamış ve patlattığı sert şutu adeta bir lâmba gibi üst köşeden ağlara asmıştır. bu gol büsbütün ümidimizi kırmıştır. yine isteksiz hal, yine durgunluk ve yine çaresizlik içinde bocalayış. 83. dakikada ise bir silindir sürati ile sağa sola kaçan ve defansımızı ezen debarski, ali'nin hatasından dördüncü golü de kaydetmiştir. bu saman alevi gibi ani parlayış ve sönüş içinde takımımız normal bir çizgi çizmemiş, ya fevkâladelik göstermiş yahut da acz içine düşmüştür. bizce ay-yıldızlı onbir bu haketmediği neticeye yine de fizik noksanlığından mahkûm olmuştur.