bir «hakem» in ne büyük kudret olduğu, bir maçın soncuna nasıl tesir edeceği, cumartesi günü mithatpaşa'da bir kere daha anlaşıldı. ( http://www.macanilari.com...agucu-196419652802--.html) bir hakem, bir takımı binlerce gözün önünde yıktı, yaktı. hatâlı kararları üzerine tezahürat yapan o takımın seyircisine kızıp bir oyuncuyu saha dışı etti, o takımın kazandığı yüzde yüz penaltıyı cezasız bıraktı. kısacası, beykoz takımı bir, iki puan farkıyla küme'den düşerse, doğrudan doğruya hâkem mustafa gerçeker’in eseri olacaktır bu...
ama daha acısı, ayni adamın bir gün sonra çok önemli bir kupa maçında görevlendirilmesiydi. moralman yıkılmış, formdan uzak bu hakemi fenerbahçe - gençlerbirliği maçına koymakla, belki de prestijini kurtarması için şans tanınmıştı. ama gerçeker, bu şansı da kullanamadı ve «hakem» olarak adının silinmesi tehlikesiyle yüzyüze kaldı. fenerbahçenin ikinci, gençlerbirliğinin tek golü, hep ofsayttı. sonra da şerefin attığı mükemmel golde ofsayt vermek komikliğine düştü. gerçeker...
mustafa gerçeker, iyi niyetli, dürüst bir insan olarak tanınır. aslında kişiliğiyle ilgimiz yok gerçeker'in... fakat «hakem» olarak bir süre dinlenmesi gerektiğine inanıyoruz. çünkü şansı herr zaman yardım etmez, her zaman kolay atılmış 6 gollü maçlara düşmez. bizden dostça hatırlatması...