alsancak'ta kalabalık bir seyirci kitlesi önünde oynanan 120 dakikalık maçta
fenerbahçe karşıyaka ile yenişemedi: 1-1
c. esen kaftan izmir'den bildiriyor
izmirli seyirciler bir ağızdan bağırıyorlardı; «thank you sir... thank you mr. hold.»
daha oyun başlamamıştı. hold seyircilere çiçek falan da atmamıştı. niçin, kendisine açık açık teşekkür ediliyordu?
mesele biraz sonra anlaşılacaktı. fenerbahçe acayip bir tertiple sahaya çıkmıştı da ondan. eeee. seyirci bu, lâtifeyi patlatıverdi: «thank you mr. hold»diye...
gerçekten de, kaderi bir 90 dakikaya bağlı, hem de yabancı sahada oynanacak böyle bir maça çıkarılan tertip, daha ilân edildiği an stadyomda bir uğultu koparmıştı. şükrü sağaçıktı, ismail kurt da solaçık... iki büyük defans oyuncusunun forvete verilmesiyle, fenerbahçe âdeta tepe taklak edilmişti: gariplik oyun düzenine de tesir edecekti tabii. birol ileri oynuyor, 4-3 -4'ün oyun kuruculuk görevi ise şenol'la, ali ihsan'a veriliyordu. karşıyaka, karmakarışık bir hüviyetle oyuna başlayan rakibi karşısında zaman zaman tehlikeli olurken. fenerbahçeyi şansının ayakta tuttuğunu söylemek hatâ olmazdı. nitekim, karşıyaka hücumdayken golü yiyecekti. şeref 23. dakikada şenol'un önüne ölü bir pas uzattı. geçen maçlarına nazaran daha hareketli oynayan şenol topa sol bek tayfun'dan kaçırdı, ahmet'i geçti ve sağ bir şutla fenerbahçeyi 1-0 galip durama yükseltti. karşıyaka bozulmamıştı. ama, rakibini devirecek oyunu gösteremiyordu, ilk devreyi fenerbahçe 1-0 önde bitirdi.
ikinci yarıda hold, yaptığı hatâyı anlamış olmalı ki: ismail kurt'u eski yeri olan sol beke iade etmiş. küçük ismail'i de solaçığa vermişti. karşıyaka da santrfora erol'u koymuştu. ikinci yarıda karşılıklı akınlarla geçerken ilk 15 dakikada fenerbahçe, daha derli, toplu görünmüştü. ama, gollük tehlike yaratmak için sarı - lâcivertliler yine bekleyecek ve 77. dakikada şenol, birol'dan aldığı topu altı pas içinde gole çevirirken, akın bunu kornere atacçaktı.
karşıyaka oyunun sonunda canlanmıştı. tam 81. dakikada kaleci ali'nin, bek ismail'e vermek istediği top kornere çıkınca, gol fırsatı soğdu karşıyaka'ya. kornerken gelen topa tayfun, ufacık boyundan umulmaz büyüklükte bir vole ile girdi ve top da fenerbahçe kalesine asıldı, kaldı. geriye 8 dakikalık bir zaman kalmıştı. iki taraf da bir şeyler yapmak istiyor, ama oyun normal sürenin bitişinde değiştirmiyordu.
şimdi sonucu 15'er dakikalık iki devresi tâyin edecekti.
yarım saatlik temdidin olayını şeref tek başına yarattı. 93. dakikada selçuk'un hızlı fenerbahçe kalesine inişini seyrettik. selçuk autunu çekti, top ali'nin boşalttığı kaleye girerken yetişen şeref takımım kurtardı. bu gol girseydi. karşıyaka fenerbahçeci eledi diyecektik. bundan sonra karşıyaka oyunu rahat hareketlerle sürükledi. fenerbahçe yorgun görünüyordu. izmri takımı beraberlice seviniyordu. hakkıydı da onun için değil. istanbul'da oynanacak rövanşta elde edeceği hasılat, yarasına melhem olur, diye...