ha... bravo sana idmanocağı! yıllar yılı kimsenin yapamadığını aslanlar gibi yaptın ve beşiktaş'ı kendi sahasında, kendi seyircisi önünde dize getirdin. profesyonelliğin şatafatından uzak.. teşvikinden, iltifatından, süksesinden mahrum, yurdun bir köşeciğinde çalışmış ve hazırlanmışsın.
ilk defa oynadığın mithatpaşa'da sanki defalarca top koşturmuş gibi bir halin vardı. nutuk söylemedin, rakibi yeneriz demedin.. 4-2-4, wm, yok mezzo, yok diyagonal sistemi ile oynuyoruz iddiasında bulunmadın. bildiğin gibi, dilediğin gibi, gönlünce sistemi ile oynuyoruz iddiasında bulunmadın. bildiğin gibi, dilediğin gibi, gönlünce bir rahattık içersinde çıktın sahaya ve mağlûp ettin beşiktaş'ı..
seni, bir çınar ağacı gibi üç büyüklerden gözlerde büyüttüğümüz bir devi yere yıktığın için alkışlıyoruz. müdafaada kapanmasını biliyordun. bilhassa ikinci yarıda nefis kontrataklarını ve rakip kaleyi de nasıl müşkül anlara soktuğunu gördük.
böylesine bilgili bir müdafaayı mübalâğa etmiyoruz lizbon’da 5-1 yenildiğimiz milli takımımız dahi yapamadı. hepinize, idarecinize, futbolcunuza, antrenörünüze ve sizi mithatpaşa'da yalnız bırakmayan binlerce taraftarlarınıza kucak dolusu alkış ve selâmlar.
daima böyle başarılı, daima böyle efendi ve amatörce ruhun temsilcileri olun idman ocaklılar.