fenerbahçe göben zırhlısı müsabakası 21 mayıs 1914
harb-i umumiye'ye (ı.dünya savaşı) girmemizi sağlayan sembol gemilerden göben zırhlısı ile istanbul şampiyonu fenerbahçe kadıköy'de karşılaştı.
tarihte bugün fenerbahçe ile göben zırhlısı efradı bir bire barabere kaldı. gelin bu pek ehemmiyetli hususi müsabakayı dönemin en iyi gazetelerinden tasvir-i efkâr'dan okuyalım:
"dünkü futbol müsabakası:
fenerbahçe ile göben takımı birer sayı ile berabere kaldılar. dün yazdığımız vech ile bu sene istanbul futbol birincisi olan fenerbahçeliler ile göben zırhlısı efradı arasında kadıköy union club çayırında pek mükemmel bir müsabaka icra edilmiş ve her iki taraf da birer sayı yapmak suretiyle berabere kalmışlardır.
fener takımı:
kaleci: arslanyan efendi
müdafi: arif bey, mösyö jan boris
muavin: sabri bey, mösyö wilhem kolmar, mösyö kostadin borki
muhacim: mösyö miço, orhan, galip, sait, hikmet.
göben takımı:
kaleci: mösyö şönman
müdafi: mösyö terasto, ron
muavin: dites, peder, geyman
muhacim: meyzeh, stoflis, karpe, pelome, toyman.
fener takımından nüzhet ve nuri beyler gibi takımın en mahir azasından ikisi noksan olduğu gibi, göben takımının iyi oyuncularından mösyö (...) ve mösyö (...) yerine diğerleri konulmuştu. hakem galatasaray'dan mösyö emil oberle idi. şehrimizde ilk defa olarak bir alman takımı meydan-ı müsabakaya çıktığı için bütün idman meraklıları ittihad kulübü'ne şitab etmişlerdi (koşmuşlardı).
alman gemicileri oyunda umumiyetle müstesna bir maharet ibraz edemediler. fakat son derece cesurane ve kuvvetli oynuyorlardı. bütün müsabaka esnasında çelme takmak, arkadan itme, el ile hasmı dürtmek ve tutmak gibi hileli ve memnu hiçbir harekette bulunmamışlar, sert ve kuva (güçlü) oynamakla beraber son derece ibraz-ı şiddet etmemişlerdir. maharet-i nokta-ı nazarından kalecileri başta olmak üzere iki müdafi ve merkez muavin hakikaten pek iyi idiler. fakat muhacimler kâfi derecede mahirane oynayamadılar ve gayet güzel birkaç fırsat kaçırdılar. ilk sayıyı fenerden mösyö miço oyun sahasının en baid (uzak) noktasından göben kalesine mükemmel bir uzun vuruş neticesinde yapmaya muvaffak oldu.
oyunun birinci kısmında iki taraf da mukabil hücum ve müdafaalar yaptılar. fenerlilerin daha mahirane oynadıkları görülüyordu. fakat almanların sert ve iyi müdafaası sayı yapmalarına mani oluyordu.ikinci parti esnasında çayır ve karşısındaki oyunculara alışan almanların hücumları biraz daha düzeldi ise de akıncıların maharetsizliği, adem-i muvaffakiyetlerini intaç etmiyordu. (forvetlerin beceriksizliği, başarısızlıklarını sona erdirmiyordu)
bu hücumlar arasında fener'in sol müdafi mösyö jan boris kalenin yakınında topa el ile vurduğundan hakem fener aleyhine on iki hatveden (adımdan, penaltı vuruşu) bir ceza vuruşu verdi. bu suretle almanlar bir sayı yapmaya muvaffak oldular. fenerliler temin-i muzafferiyet için hücumlarını tezyid (fazlalaştırmak) ettirdilerse de bilhassa alman kalecisinin hakikaten itidal ve maharetle icra ettiği müdafaaları topun kaleye girmesine mani oldu.
oyunun sonuna doğru hep fenerliler hücum ettiler. almanlar da bu arada gayet iyi sevk edilmiş bir iki akın yaptılarsa da kalenin önüne kadar geldikten sonra kaptırdılar ve sayı yapamadılar. muhacimlerin mahareti aşikar olarak görülüyordu. fenerlilerin her halde göben efradına nispetle daha mahir ve çevik; alman gençlerinin ise daha zinde ve kuva oldukları görülüyordu.müsabaka hitam olduktan sonra türkler (yaşa) almanlar (hoch) nidalarıyla yekdiğerini selamlıyordu.
müteakiben kuşdili'ndeki kulüp binasında göben efradına güzel bir çay ziyafeti keşide edilmiş, iki taraftan da nutuklar irad olunmuş, şarkılar söylenmiştir. yaşa ve hoch nidalarıyla selam edilmiştir."