ilk basımı 2004 olan islam çupi'nin "olaylar, sağbekin lahana dolmasını yemesiyle başladı" kitabından;
şehmuz mahmuz
malatya, futbol malaryasına yakalandığı günden beri hep krampon simgelerini bir takıp bir değiştirmiştir.
bir ara malatya boyu küçük, futbolu ve hırsı büyük bir insanla özdeşleşmişti.
adı oktay olan o sarışın çocuk, ayaklarının ucuna aldığı malatya'yı sahada usta bir mürebbiye gibi dolaştırıyor, tadına vanlmayan gollerle tek adamlık resitalini klasikleştiriyordu.
bir ara iki brezilyalı kaleci carlos ile eder, malatya'nın kahvelerindeki "ah-vah" notalı halsiz arabeskine hız veren birsamba ritmi getirdi.
ama en önemli ilah eder, istanbul'un lüks otel pisinlerine bir-iki yumuşak iniş yaptıktan sonra ülkesine dönünce, malatya'nın brezilyalaşma süreci tıpkı bizim demokrasideki kopmalar gibi, haftayma uğradı.
sonra ünal devrine kapak açtı malatya...
ünal çok motorize vücuduna astığı çarpıcı bir teknikle türkiye'nin her futbol vilayetine, malatya'nın çok büyük bir portresini astı.
* * *
malatya futbol sinemasında bu yıl "adamfilmi" değişiyor galiba...
şehmuz denen bir çocuk, futbol sahasının her noktasına attığı gizli ağlarla rakiplerini nefes alamaz ve kıpırdamaz haline getirip, malatya'daki oyun kahramanları albümüne yeni bir sayfa ekliyor.
önceleri şehmuz, malatya'nın futbol tespihinde sıradan çekilen bir plastik kürecikken, bu yıl ipteki yerini tırmanarak değiştirdi ve imame oldu, benim için...
insanların statlarda inceleşip kalınlasın futbol parabollerine ilgisiz kalıp, tespih seslerine tutkulu olduğu türkiye'de benzetme pek sırıtmadı, anlaşılan...
* * *
şehmuz, günümüz futbolunun çizdiği " aynı adam sahanın her yerinde başka bir yeni adam", insan şablonunun türkiye'deki son modelidir, şimdilik...
oyunu çabuk örüyor. futbol ofansa giderken hareketli bir merkez olan şehmuz, futbol defansa dönerken, bir kapatıcı, bir emici supap hüviyetine giriyor.
iki ayak rahatlığı ve geniş bir kullanım melekesi var, şehmuz'da...
kuvvetli bir bünyesi, vücut dengeleri gelişmiş bir kas yapısı, çabukluğu, dayanaklılığı, oyun ve markaj dikkati, şehmuz'un yerli yerine oturmuş silahları olarak rakibe çevriliyor.
şehmuz bir kafiye ile yapıştır, mahmuz...
şimdilik malatya'nın ökçesinde monte edili şekilde duran ve futbola en öldürücü batmalarını yapan mahmuz, top marifetlerini büyütmek ve daha çarpıcı hale getirmek için daha kocaman bir ökçe arıyor gibidir...
29 ocak 1990
not: yazıdan öncesi son malatyaspor'un maçına yazdım...