ilk basımı 2002 olan islam çupi'nin "futbolun ölümü" kitabından;
taksim de iki futbol ölüsü
avrupa'nın her ülkesinde olay çıkarmakla tescilli holigan olsalar bile galatasaray-leeds maçından önce taksimde öldürülen iki ingiliz, türkiye'nin avrupa birliğine adım gönderdiği şu sıralar ülkemiz için hiç de iyi bir propaganda olmamıştır. turizm mevsiminin açıldığı şu ay istanbul'un göbeğinde öldürülen iki
ingiliz'in cesedi, ihtiyar kıtada hangi hunharlıkların paketine sarılıp önümüze koyulacaktır bilinmez. ama futbol rekabetini kana bulayan bu olay derinliğine hukuksallaştırılarak en ağır biçimde cezaya çarptırılmalıdır ki, avrupa türkiye'nin hukuk devleti olduğunu anlasın.
bundan yarım asır önce bana 2000 yılında futbol için taksim'de adamlar bıçaklanıp öldürülecek deselerdi, diyen adama "bu kötü rüyayı başka bir şehir için gör" der, tertemiz istanbul'a iftira edildiği için kızardım. çünkü dünyada tel örgülerin stad çevrelerinden kaldırılacağı konuşulan günlerde 50 yıl öncesinde istanbul sahalarında hiç de sağlam tel örgüleri olmamasına rağmen, seyirciler kalecilerin arkasında oturur ve hiç kimse oyun alanına girmeye teşebbüs etmezdi. taç çizgilerinde seyirci ile sık sık diyaloga giren ünlü yan hakem kel ziya'ya samimiyetine istinaden tribünlerden leblebi atılır, bu nohutlar kafaya isabet ettikçe ziya tribündekilere döner ve insanlarla konuşurdu: "leblebiyi yemek için mi aldınız, hakemin kafasına atmak için mi?"
türkiye ve avrupa 1968 yılına kadar hem stadları hem sokakları ile insanların birbirine saygı duyduğu ülkeler ve kıta idi. o yıl öğrenciler arasında başlayan hürriyetlerin yeniden değerlendirilmesi kavramı, dünya üzerine anarşist kendi hürriyet ve haklarını ön plana alan bir insan tipi indirdi. insanların sokakta birbirlerini yemeleri, sağ sol avı sonunda bu kini bu duyguyu ülke arenalarından stadlara taşıdı. futbol, gençlik, bastırılmamış duygular ve frenlenmemiş heyecanlar önlenemeyince cinayete varan böyle görüntüler meydana geldi dünyanın her yerinde ve istanbul'da...
artık türkiye avrupa ve dünyanın her kıtasında futbol olayları sık sık bıçaklanmışlar yaralılar ve ölüler görüntüsüyle gündeme girmeye başladı. emniyetin 50 yıl önce türkiye, avrupa ve dünyada stadların önünde iki katana ile sağladığı asayişi, şimdi binlerce polis büyük maçlar ve dünya turnuvaları öncesinde ciddi bir arama tarama ile herkesin üstünü boşaltarak oyun alanına sokmasıyla sağlıyor. "hayvana yakışır" felsefesiyle stadlardan kaldırmaya hazırlandığımız tel örgüler insanlar birbirlerine girmeye devam ederlerse gelecekte dünya, avrupa ve türkiye'de alkatraz hapishanesi ihtişamında yeni bir stad tipi ile karşı karşıya getirecek futbolseveri. insanlar futbolu bir hapishane içinden ve o eziveti hissederek seyredecekler, sonunda...