orhan berent'in altay: alsancak'ın sakini kitabından;
cumhuriyet’in ilk yıllarında altaylı futbolcular
hamit aslan’ın hayat hikâyesinde izmir önemli bir yer tutar. genç yaşında altay kaptanlığını üstlenen hamit aslan, 9 elül’de fahrettin paşa komutasında izmir’e giren orduda teğmen olarak görev yapıyordu. birinci dünya savaşı’nda bulunmuş, ingilizlere esir düşmüş, mütareke döneminden sonra milli mücadele’ye katılmıştı. savaş bitiminde izmir’e yerleşen ve futbolu çok iyi oynayan hamit aslan, hemen altay’a katıldı. liderlik vasıflan onu kısa zamanda kaptanlığa getirdi. aslında onunkisi tam bir başarı öyküsüydü. kısa sürede futbolda bu kadar kariyer yapmak ve üstelik milli olmak o devirde zor görülen olaylardandı. altay’a katılmasından hemen hemen bir buçuk yıl sonra milli takıma seçildi ve 1924’te izmir’den seçilen ilk milli futbolcu olma şerefine nail oldu. 1924 paris olimpiyatları’nda, 17 haziran 1924’te helsinki’de oynanan türkiye -finlandiya maçında yer aldı. finlandiya ile oynanan maçta milli takımın savunmasında görev üstlenmişti. 4-2 türkiye’nin galibiyeti ile biten maçta hamit aslan, galatasaraylı nihat ve fenerbahçeli ismet’le iyi bir haf hattı meydana getirmişti. hamit aslan’ın oynadığı diğer bir milli maç ise estonya maçıydı. tallinn’de (reval) 19 haziran 1924’te oynanan maçta da hamit orta haf olarak görev yapmıştı. milli formayı beş kez giyen aslan, otoriter bir kişiliğe sahip olduğundan sadece sahadaki futbolcular değil seyirciler üzerinde de etkisi vardı. rivayete göre bir maçta çok fazla gürültü eden seyirciler yüzünden topu bir süre ayağında tutmuş ve tribündeki küfürleri susturmuştu. altay’da görev yaparken genç oyuncuları desteklemiş, onların takımda yer almalarını sağlamış, 1923’teki altınordu bölünmesinden sonra ikinci takımda oynayan vahap ve birkaç oyuncunun birinci takıma alınmasına ön ayak olmuştu. 1925 yılında bulgaristan’ı istanbul taksim stadı’nda 2-1 yenen kadroda da yer alan hamit aslan tüm izmir’de sevilen bir futbolcuydu. çeşitli kulüplerdeki futbolcular için o yalnız altay kaptanı değil iyi bir ağabeydi de.