ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
michel platini de atletik yapıya sahip bir oyuncu değildi. 1972'de metz kulübü'nün doktoru platini'de kalp yetmezliği ve nefes darlığı olduğuna dair rapor vermişti. bu yüzden metz kulübü, platini'yi transfer etmekten vazgeçti; doktor, platini'de ayrıca bilek sertliği olduğunu tespit edememişti, bu kusur yüzünden ayak bileği kolayca kırılabilirdi; bütün bunlardan başka platini hamur işlerine düşkünlüğünden dolayı şişmanlamaya elverişliydi. her şeye rağmen on yıl sonra, kendisinde bu kadar kusur bulunan bu oyuncu, ispanya'daki dünya kupası öncesinde kendisini transfer etmeyen takımdan öcünü aldı: takımı saint etienne, metz'i 9-2 skorla yendi.
platini, fransız futbolunun en iyi yönlerini kendisinde bulunduran bir futbolcuydu. 58 dünya kupası'nda on üç gol atarak ulaşılmaz bir rekor kıran justo fontaine gibi isabetli şutlar atabildiği gibi, ayrıca raymond kopa'nın çevikliğine ve kurnazlığına sahipti. platini her maçta bir gözbağcı gibi gollerden bir resital sunmakla kalmıyor, aynı zamanda uyumlu oyun kurmadaki becerikliliğiyle seyirciyi büyülüyordu. onun kaptanlığında fransa karması her zaman uyumlu ve sağlam bir futbol sergiledi.
82 dünya kupası'nın yarı finalinde almanya, fransa'yı penaltı atışlarıyla hezimete uğrattı. o maç platini ile rummenige arasında yapılan bir düello gibiydi; maçın kaderini belirleyen sakat vaziyette sahaya çıkan rummenige oldu. daha sonra almanya final maçında italya karşısında tutunamadı. ne platini, ne de rummenige, futbolda bir tarih yazan bu iki süper oyuncu, ekiplerinin bir dünya kupasında şampiyon olma zevkini tadamadılar.