geçen yıl iki ay kadar sofya’da kalmıştım. oturduğum yer meşhur (vasilevski) stadına pek yakın olduğundan birçok günlerim orada gündüzleri yapılan antrenmanları ve geceleri yapılan maçları tâkip etmekle geçti.
maçlarını ve idmanlarını incelediğim takımlar bilhassa levski, slavia, ümitler gibi bulgar futbolunun temelini teşkil eden ve edecek ekipler olduğundan orada gördüklerini edindiğim malûmatı bu ara anlatmayı faydalı buluyorum. bulgarlar modern futbol oynamayı kafalarına koymuş her millet gibi ilk önce bu futbolu oynamak için gerekli ilk unsura (condition physique)e büyük önem vermektedirler.
sadece boy pos, nefes değil
bizde her fırsatla bu unsurun futbolumuzda pek zayıf olduğunu âdeta bıktırırcasına bar bar bağırıyoruz amma bir türlü derdimizi anlatamıyoruz galiba. çünkü bizde (condition physique) dendi mi ya sadece boylu poslu sağlam gövdeki, ya da halk deyimi ile «nefesli» denilen yani diğerlerinden çok koşan futbolcular akla geliyor. halbuki (condition physique)in mükemmeliyeti ancak aşağıdaki şartların tam veya tama yakın olmasıyla mümkündür.
a - boy, ağırlık, adalelerin inkişafı, b - çabukluk, c - sürat, d - mukavemet, e -mücadele kuvveti, f - kudret (sert oyuna, her türlü hava, saha şartlarına dayanma), g -çeviklik (kontrol ve muvazeneyi bozmadan çabuk yön değiştirme), h - coordination (dağınık olmamak).
görünmeyen kuvvetler
pek tabiidir ki modern futbolun futbolculardan istediği birçok ruhi faktörler de vardır. a - sureti intikâl, b - azim, c - hırs, d - cearet, e - zekâ, f - güven, g -temkin, tedbir, ihtiyat, h -şuur ve mantık.
bulgar futbolcularında bu faktörlerin çoğunun belki de içinde yaşadıkları atmosfer dolayısiyle pek fazla gelişmediğini müşahede ettim. bizim futbolu ise zaman zaman şaşırtıcı büyük zaferlere ulaştıran bu unsurların çoğunda kuvvetli oluşumuz değil midir? ancak hazır olmayan bünyelere bir maçta olağanüstü yükler yükleyen bu ruhi hasletler ekseriya o maçı takip eden müsabakalarda vücutlarda çöküntüler yaratmaktadır. böylece aldığımız neticeler de pek tabii istikrarsız olmaktadır.
asıl maharetler
modern futbol için sadece mükemmel fizik, sadece üstün ruhi hasletler kâfi olmayıp bir de bu futbolun istediği asıl maharetler vardır: a - şahsi top tekniği, b -oyunda anlaşma, c - tam zamanında tam yerinde bulunma, d - her türlü hava, saha şartlarına adapte olma, e -yaratma, beklenmiyeni yapma kaabiliyeti, f - basit ve yapıcı oynama, g - isabet, h -tayming (hareketi tam tam zamanında yapma).
kanaatıma göre şahsi top tekniği ve yaratma, beklenmeyeni yapma kaabiliyetinde biz bulgarların üstüne çıkarız. ancak, oyunda anlaşma, basit ve yapıcı oynama hususlarında ise onlar öne geçerler.
diğer faktörler ise ortadadır sanırım.
biraz da sisteme dair
gelelim seyrettiğim bütün bulgar takımlarının müşterek
sistemlerine. millî takımlarına nüve olacak ümitlerinde ısrarla bu sistemde oynadıklarını nazari itibara alarak bulgar milli takımının sahaya aynı şekilde. yayılacakları düşünülebilinir.
kalecinin önündeki müdafaa dörtlüsü:
2 - 3 - - 5 - 4
olarak dizilirler. 5 numara rakip santraforu marke eder, 3 numara kademededir. 8 ve 6 numaralar orta sahayı kontrol ederler ve rakip içleri marke ederler. en ileri dört 7, 9, 10 ve 11 numaralardan müteşekkildir. fakat zaman zaman 9 veya 10 numaralar geri çekilip orta saha kontroluna katıldıkları gibi, açıklardan hücumlarına ekseriya nısıf sahalarına çekilip başlarlar.
hemen şunu belirtiseliyim ki bulgar takımı bu yayılış içinde belki de değişik numaralarla karşımıza çıkabilirler. numaralar unutulmamalıdır ki daha çok halk ve hakemler içindir. olgun takımlar ve yöneticilerin mukabil ovun tarzlarını kurduktan sonra, veya kendi daimi tarzlarına sadık kalmayı kararlaştırdıktan sonra artık sahada numara kovalamazlar.
eğer bulgar milli takımı yukarda belirttiğim şekilde oynıyacak olursa kanaatımca bizim dikkat edeceğimiz en mühim üç husus vardır.
a) arka dört adamımızın iki ortasının rakip iki orta ileri adamları tarafından zaman zaman kendilerini tehlikeli sahadan çekecek sahte geri çekilişlere kanmayıp tehlikeli sahayı (çifte müdafaa) esasına uyarak marke etmeleri.
b) boş adam olarak kalacak bir orta saha adamımızın, mükemmel kondisyonlu, yapıcı, oyun kurucu, şütör vasıflarında seçilmesi.
c) santrforumuzu kademeli markajdan kurtarmayı düşünmek ki bunda gene boş orta saha adamımıza büyük rol düşebilir.
yazımı bitirirken bilhassa şunu belirtmeliyim ki futbolda kâgıt üzerinde yapılan tavsiyeler, hesaplar çok zaman sahaya uymazlar ve orada allak bullak olabilirler. çünkü iyi veya fena gününde olan takımlar veya birkaç futbolcu her türlü mantıki hesabı altüst edebilirler... candan dileğim pazar günü bütün iyiliklerin bizden yana olmasıdır. millî takımımıza. yöneticilerine başarılar dilerim.