bursa’nın usta kalemlerinden ahmet emin yılmaz, 1977’de başladığı gazetecilik mesleğinde dönüm noktasını ‘haberim olmadan, köşe yazarı oldum’ sözleriyle açıklıyor. bursa basınında siyasette kulis haberciliğini ve daha birçok ilki gerçekleştirmenin gururu ve mutluluğu içinde. siyasetin içinde olan, siyasete ilgi duyanların gün içinde belki de ilk okudukları köşe yazarı ahmet emin yılmaz. yılmaz’ın sadece kariyeri açısından değil özel yaşamında da öyle ayrıntılar var ki; örneğin aile saadetini fatih terim’e borçlu olması gibi, siz de okuduğunuz da keyif alacaksınız…
spor servisine destek olmak için maçlara gidiyorduk. doğru hakimiyet’in o dönem spor şefi mustafa tunçakın idi. çok gergin bir atmosfer var maçta. bursaspor ‘dan sedat özbağ’ın attığı golle bursaspor 1-0 maçı kazandı. bitiş düdüğü ile birlikte orta yuvarlakta bursasporlular seviniyor. galatasaraylılar çok gergin ve sinirli. tunçakın, orta çizgiye doğru hızla ilerliyor. ben de arkasından gidiyorum. orta yuvarlağa gidip fotoğraf çekeceğiz. derken galatasaraylı bazı futbolcuların mustafa tunçakın’a doğru geldiklerini gördüm. bir arbede yaşandı ve tunçakın yere düştü. ben de koştum yerden kaldırmak için birkaç tekme de ben yedim. bana gelen tekme o dönem galatasaray’da oynayan fatih terim’indi. biz, şikayetçi olduk. derken 1978 yılında dava başladı. istanbul’da tazminat, bursa’da ceza davası sürüyordu. biz onu zamanla unuttuk. ben, 1982 eylül ayında nişanlandım. kasımda nikahım olacak. annem bir gün akşamüstü telefon etti. ‘yarın çarşıya çıkılacak, para lazım’ dedi. ama para yok. bulacak yer de yok. oturdum, kara kara düşünüyorum. o sırada telefon çaldı, telefonda davaya bakan avukatımız vardı. beni bürosuna çağırdı. konuşuyoruz derken kasadan bir tomar para çıkardı, masanın üzerine koydu. ‘al, bunlar senin’ dedi. ben de ‘senden para istemeye gelmedim’ dedim. ‘bunlar senin paran al, sen kazandın’ dedi. 1978 yılında fatih terim’in attığı tekme 1982 yılının ekim ayı sonunda bana tazminat olarak geri geldi. maaşım o dönem 5 bin liraydı, 15 bin lira tazminat kazanmışım. aile saadetimi fatih hocama borçluyum.”