böyle büyük maçlarda, teknik adamlar, kalite, verimlilik ve tecrübe ile sahaya çıkmak ister. oyun kalıplarını hazırlar ve bu saydıklarımı fazlalaştırmayı hedeflerler.
g.saray ne yaptı? oyun kalıbını hakan şükür'ün üstüne kurdu. çünkü, f.bahçe'de tomas ve luciano gibi defans oyuncuları ile mücadeleye girecek, defansın dengesini bozacak tek kişi hakan'dı. onun indireceği paslarla arif, sabri, zaman zaman volkan ve batista gelip gol kanallarını bulacaktı. hakan bunu yaptı, savaştı. böylece pozisyonlar hazırladı.
f.bahçe ne yaptı? ümit özat ve selçuk'la orta sahaya hakim olup, oradaki atakları kesecek, sağ ve sol kanatlarda oynayan aurelio ve kemal'i kaçıracaktı. böylece g.saray defansını dağıtıp, hücumda serhat ve hooijdonk'u bulmaktı amacı. önceleri bocaladı, sonra kenarlarda bulduğu atakları neticeye götürdü.
taktik savaşı
bana göre g.saray'da kilit adamlar hakan şükür ve sabri idi. bu futbolcular, her an oyunun gidişatını değiştirecek kalitedeydi. fatih hoca ne yaptı? oyunun akışında orta alanda sızıntı gördü, baliç'i alıp, hakan ünsal'ı soktu. sonra da oyunda devamlılığı olmayan volkan'ı çıkartıp, cihan'ı sahaya sürdü. bu da yetmedi, defansta çok açık veren frank de boer'i alıp, suat usta'yı onun yerine monte etti.
daum ne yaptı? sahaya sürdüğü oyuncuları oyun kalıbına uyduğu için uzun süre değişiklik yapmadı. oyun kalıbından memnundu. gününde olmayan serhat'ı çıkartıp, genç semih'i oyuna aldı. yani burada kazanma duygusu fazla olan daum'du. fenerbahçe'nin yediği goller için onu fazla suçlamamak lazım. çünkü, yediği goller biraz da şans kokuyordu.
karşılaşmanın hakemleri son dakikaya kadar kusursuz bir yönetim gösterdi. ancak, luciano kornerden gelen topu eliyle kesti. hakem muhittin boşat görmedi.