seyirciler kabul etmemiz gereken gerçekler var. 89'uncu dakikada luciano'nun topa elle müdahalesi açık penaltı. bunu ne muhittin boşat, ne de yardımcıları gördü.
görülmeyecek pozisyon değildi. çünkü 70 bin kişi gördü. maç 2-2 devam ediyordu. penaltı verilse belki g.saray kazanacaktı. dakika 87... van hooijdonk kale sahası içinde bomboş kaldı. topa vurdu, mondragon müthiş bir kurtarış yaptı. bitime çok az kalmıştı. f.bahçe, az kalsın kazanıyordu. dünkü maçı her ikisi de kazanabilirdi ama, her ikisi de beraberliğe razı oldu. takım olma ve kollektif futbol oynama özelliklerini sahaya daha iyi yannsıtan takım f.bahçe'ydi. barcelona, de boer'i elden çıkardıktan sonra, futbol direktörlerinden beguristein, ‘‘de beor artık golf oynar’’ demiş. ne gam, bu savunmayla sarı kırmızılı ekibin hem ligde, hem de şampiyonlar ligi'nde başına çok işler gelir. terim'i anlamak zor. bu maça baliç'i çıkarmak, kondisyonu yetersiz volkan'a 65 dakika dayanmak, arif'i 10 yıl öncesi gibi hakan'ın yanında sahaya sürmek, o'nun bileceği işler. ‘‘madem değişemiyorum, eskisi gibi olalım’’ mantığı iş yapmıyor.
sürprizi ümit
görüldü ki, f.bahçe de, daum ile ciddi bir değişim içinde. daum'un fenerbahçe'si dün olimpiyat stadı'nda van hooijdonk ile 3, serhat ile 1 mutlak golden yararlanamadı. g.saray kale sahasında 10 kez topla buluştu. bu şu demek; f.bahçe ileriye, g.saray geriye gidiyor. dün, daum'un sürprizi ümit özat oldu. gole giden yolda van hooijdonk'un rejisörlüğünde f.bahçe, g.saray ceza sahasına beklediğinden de etkili geldi. ortada daraltılan alan, g.saray'ın göbekten gelme şansını ortadan kaldırdı. sarı kırmızılı ekip, çok nadir kullandığı kanatlardan birinci golünü buldu.
kaliteli futbol hayal
takımın en silik iki ismi, birinci gole imza koydu. orta baliç'ten, gol arif'ten. şans dün çokça g.saray'ın yanındaydı.
f.bahçe, attığı üstünlük gollerininin sevincini yaşayamadan aynı dakika içerisinde beraberlik gollerini yedi. g.saray'ın ikinci beraberlik golünde prates'in gelişi güzel auta giden topu, hakan şükür'ün kafasına çarpıp ağları buldu. bu tür maçlarda kaliteli futbol beklemek hayal oldu. g.saray'ın rakip defansı delecek, ince pas atacak, adam eksiltecek bir orta saha yıldızına ihtiyacı var, dedik, ama alamadılar. cihan, volkan, batista ile hedefe varmak zor. keşke olmasaydı, ama maçın kaderini etkileyen, hakem muhittin boşat oldu. maç sonrası bir g.saraylı, ‘‘bizim golümüzde topa elle teması hakem görmese, 60 metreden yardımcısı görüyor. dün luciano'yu kimse görmedi’’ dedi. haklıydı belki ama, hakemin görmediklerinden daha önemlisi g.saray'ın defans sorununa seyirci kalmak, orta sahada lider ihtiyacına göz kapamak, hakan'ın yanındaki partneri bulamamak... işte bunları görmemek boşat'ın penaltıya seyirci kalmasından daha önemli g.saray için.