28 aralık 1983 sabahı o dönem ispanya’nın iki büyük tirajlı gazetesi diario 16 ve pueblo gazetelerini okuyan insanlar büyük bir şokla karşılaştı. gazeteler, sayfalarından “fıfa, ispanya-malta maçını iptal etti. karşılaşma yeniden oynanacak” haberini duyurdular. habere göre ispanya başbakanı gonzales, teknik direktör munoz’u arayıp kararı bildirmişti bile. ancak öğleden sonra televizyonlarda bu haberin bir şaka olduğu duyuruldu. şakanın sebebi ise o günün 28 aralık mukaddes zavallılar günü olmasıydı. yani ispanya’nın 1 nisan’ı… ispanyollar, gün boyunca federasyonu telefon yağmuruna tuttular.
erkan göksel’e göre ispanya bu skoru sonuna kadar hak etti. “sahada müthiş bir mücadele oldu. malta, fark yememek için çok savaştı. yüzde 100 penaltı olduğunu düşünmediğim için ispanya’nın iki penaltısını vermedim. aleyhimde tezahürat başladı. iki kez maçı durdurdum. üçüncü olsa maçı keseceğim, kafaya koymuştum” diyor göksel. yan hakem yahya diker de aynı görüşte: “ispanyollar gerçekten çok iyi mücadele ettiler. ben böyle bir maç yönetmekten inanılmaz keyif aldım.” özcan oal’a göreyse ispanyollar, bu maça kirli elleriyle müdahale etti: “dünyada bu iş yapılıyor. bir tek ingiltere’nin temiz olduğunu düşünüyorum. ama öbürleri hakkında iyi diyemem. maç hakkında söylenecek çok fazla şey yok. bağlanmış bitmiş olay.”
bu üç hakem gibi futbol dünyası da ikiye bölünmüş durumda: iyi niyetli olup, bir futbol mucizesinin gerçekleştiğini düşünenler ve komplo teorilerine aşina olup ispanya’nın bu maçı satın aldığını düşünenler… ama 21 aralık günü, tarih ispanya lehine çoktan yazılmıştı bile.