ilk basımı 2001 yılında olan murat toklucu'nun "taraftarın senle" kitabından;
80'li yılların sonuna gelindiğinde istanbul takımlarının "oturmuş" kavga grupları iyice yerleşir. her takımın nam yapmış isimleriyle ilgili efsaneler anlatılır. bu kavga grupları istanbul dışına gittiklerinde de olay çıkarmaktadır. anadolu'da da buna tepki olarak küçük holigan grupçukları ortaya çıkar. anadolu bahsine ileride geleceğiz, ama istanbul'dakilerden etkilenerek ortaya çıkan bu grupların ilk zamanlarına bakmakta fayda var. galatasaraylı olcay 1988'de oynanan bir bursaspor-beşiktaş maçını anlatıyor:
"16 yaşımdaydım. ben galatasaraylıyım, abim bursasporlu. o zaman beşiktaş'la bizim aramızda bir gıcıklaşma vardı.
abim de ilk kez o gün maça sabahlayacaktı, ben de onunla gittim. bursa kavga çıkmaya çok müsait bir yerdir, eskiden de çıkardı kavga. işte maça papazçeşmeli, alipaşalı bursasporlular gelirdi, bunlar bir iki taşlama yapardı en fazla. o gece bursasporlular beşiktaşlıları 'istanbul usulü' karşılamaya karar vermişlerdi. herkesin üzerinde ikişer üçer bıçak, sopa falan ne bulunduysa bekliyoruz. sabaha karşı istanbul yoluna bir ekip yollandı. onlar beşiktaş otobüsünü yolda taşladılar. biz de büyük grupla stadın civarında bekliyoruz. saat 06.00 gibi stadın oradaki küçük parktan bir uğultu geldi. bir baktım, en az 500 beşiktaşlı bizim tarafa doğru 's......bursa' diye geliyor. bursasporlular ayağa kalkıp karşılık verdiler. iş ondan sonra koptu. beşiktaşlılar, ki çoğunun elinde emanet vardı, hücum edip dağıttılar bursa tribününü. bursasporlular hazırlanmış falan tabii, ama hiç tecrübeleri yok. üzerlerine saldıran o kadar adamı görünce işin anlatıldığı kadar kolay olmadığını farkettiler. o maçtan sonra tribüne bileği sağlam adamlar alınmaya başlandı. bursalılar da gittikleri yerde olay çıkarmaya, büyük maçlara 100-200 kişi sabahlamaya başladılar."