maç öncesi herkes gibi ben de galatasaray'ın beşiktaş karşısında daha şanslı olacağını düşündüm. ama doğrusu yanılmışım. beşiktaş kalecisi fevzi hem maç içinde, hem de penaltı atışlarında kalesini çok iyi korudu. hagi'nin ilk penaltısını kurtarması beşiktaş'a kupayı getirdi. fevzi'yi kutlarım. her zaman bir kalecinin bir futbol takımında en büyük rolü olduğunu söylerim ve onu savunurum. hatta bazı dostlarla gazete sütunlarında da kapıştık. onlar forvet oyuncusu dediler, ben ‘‘hayır, kaleci daha önemlidir’’ dedim. ve zannediyorum ki yanlız dünkü maçta değil, uzun zamandır bu iddiamda ben haklı çıkıyorum. eğer kalende iyi bir kalecin varsa, takımının ona ihtiyacı olduğu zaman ortaya çıkıp golleri kurtarıyorsa o futbol takımının sırtı yere gelmiyor. işte dün akşam da öyle oldu.
galatasaray ilk yarıda çok iyi oynadı. tüm oyuncuları ile rakip beşiktaş'ı kendi yarı sahasına hapsetti. ama işin garibine bakın ki, bir yan topla kalesinde golü gördü. mehmet'in rövaşatası fevkalade. ama galatasaray kalecisi mehmet'in bu yan ortaya çıkmaması çok yanlış değil mi?
beşiktaş maça daha iyi konsantre olmuş. galatasaray ise ligin yorgunluğunu özellikle ikinci yarıda ve uzatma dakikalarında çok çekti. eğer maç penaltılara kaldıysa burada tüm galatasaray, beşiktaş santrforu oktay'a teşekkür etmeli. yan hakem kaçırdı, pozisyon ofsayttı, bu doğru. ama oktay kaleci mehmet ile burun buruna geldi, topu ona kaptırdı. ve işin garibine bakın, o top geldi, g.saray'ın beraberlik golü oldu. futbol bu. tüm gariplikler futbol oyununun içinde var.
galatasaray'da k.hakan ve ilk yarıda oynayan fatih inanılmayacak kadar kötüydü. ne diyeceksiniz, kupayı alanı alkışlamak lazım. ben de beşiktaşlı futbolcuları alkışlıyorum. penaltı bile atamazsan kupayı almak senin hakkın olmaz...