bu takım niye dört aydır hazırlık maçı oynamadı arkadaş. belki o maçlar oynansaydı, milli takımımız'ın italya karşısında yaptığı hatalar, ortaya koyduğu inanılmaz derecede berbat futbol izlenebilir, ona göre tedbir alınırdı. senin düşüncen italya maçında iflas etti.
maç öncesi hatırlayacaksınız. belçika-isveç yazımın içerisinde ‘‘türk milli takımı'nı dört aydır izleyemediğimden, daha doğrusu izleyemediğimizden, isveç ve belçika ile mukayese edemiyorum’’ demiştim. ve aynen şunları da söyledim: ‘‘mustafa, en iyisini biliyor. nedeni, dört aya yakın bir süredir o, futbolcularla beraber. maç yaptırmıyor ama antrenmanlarda onları izleme fırsatını buluyor.’’
iyi, güzel de sahaya çıkan onbiri, sonra değişen oyuncuları ve de türk milli takımı'nın ortaya koyduğu futbolu görünce, mustafa'ya ben haykırıyorum. ‘‘konuş mustafa, konuş’’ diyorum. niçin bunu istiyorum? türk milli takımı'nın bu perişan oluşunu, oyuncu değiştirmedeki yanlışlıkları ve futbolcuların birbirleri ile yardımlaşmalarını saha kenarından anlamak, başkasının izahatı ile değerlendirme yapmak çok zor.
tartışmayalım
maçı, 2-1 kaybettik. şöyle bir düşünün. ikisi ogün, biri de alpay'la gol çizgisiden çıkarılan toplar var.
arkadan italyanların bir kafa vuruşu, bir de sonradan oyuna giren del piero'nun atışı direklerimizin içerisinden çıktı. ve şimdi bazıları diyebilir ki: ‘‘penaltı mıydı, değil miydi? verilir miydi, verilmez miydi?’’ ben diyorum ki: ‘‘karar biraz ağırdı. o zaman biz penaltımıydı değilmiydi diye tartışmayalım. olayları çarpıtmayalım. türk milli takımı'nın çizdiği perspektifi konuşalım ve bir yere varalım.’’
rüştü’yü beğenmedim
rüştü, çok kötüydü. nedenini bilemiyorum. ama çok güvensizdi. yediği gollere bir şey demiyorum. ancak direğin içinden dönen toplarda ve defans oyuncularımızın çizginin içinden çıkardıkları toplarda rüştü hiç ortada yoktu. defansımızda yalnızca alpay görevini yaptı. kendisini yürekten kutlarım. ‘‘orta sahada kimdir?’’ diye sorarsanız. ‘‘hiçbiri’’ derim. az daha unutuyorum. sağ kulvardaki ümit davala, takımımızın bu alandaki en iyi, en yürekli oyuncusuydu. italyanlar'la girdiği ikili mücadelelerde galip çıkan futbolcumuzdu. ama ne yazık ki, ümit'i mustafa dışarı çıkardı. ve bu durumda da tribünler de tempoyla ‘‘mustafa denizli dışarı’’ diye bağırmaya başladılar. yani ümit'in çıkışını tribünler bile kabul etmedi de, mustafa nasıl kabul etti?
aferin sana okan
abdullah'ı hiç bu kadar kötü görmedim. hiç ayakta duramadı. aldığı hiçbir topu kendi takım arkadaşına veremedi ve italyanlar'a kaptırdı. dikkat edin, bütün italyan takımının hücumu bizim sol tarafımızdan oldu.
gelelim sergen'e... tempolu oyuna dayanamıyor. italyan orta sahası fevkalede pres yaptı. özellikle sergen'e birisi bastırdı, diğeri onun kademesine girdi. adeta sergen'in başı döndü. tayfun, delifişek koştu sağa sola, ama o kadar. okan, forvetin en iyisiydi. bir de kısacık boyuyla onun iki misli boyunda olan toldo'nun karnının hizasından milli takımın golünü yaptı. önce alpay'a sonra da okan'a aferin ve tebrikler.
takımımız, oyunun başında özellikle ilk 40 dakikada sahada hiç yoktu. hani yıllar öncesine döndük zannettim. defansta topu ayağına alan havalara vurdu. bu arada italyan milli takımı, ınzaghi ile, nesta ile, pesotto ile, fiore ile, totti ile bol bol gol pozisyonu yakaladı kalemizde. kalemizi ne kalecimiz ne de defans oyuncuları korudu. tanrı korudu desek daha doğru olmalı.
mustafa açıklamalı
mustafa, şunu izah etmeli ve konuşmalı. bu takım niye dört aydır bir hazırlık maçı oynamadı arkadaş. belki o maçlar oynansaydı, dünkü milli takımımız'ın italya karşısında yaptığı hatalar, ortaya koyduğu inanılmaz derecede berbat futbol izlenebilir, ona göre tedbir alınırdı. ama mustafa kendi sanal dünyasında türk milli takımı'nı ve rakiplerini düşündü ve söyledi. al sana sanal dünyası mustafa.
italyan milli takımı'nın ahı gitmiş, vahı kalmış. bir del piero'yu düşün, bir metrede kaleci yok, topu içeri atamıyor. alpay'a, ogün'e çarptırıyor. defansları her an korku içerisinde. kendilerine en ufak bir güvenleri yok. ama bizde de b.hakan'ın yanına girip, onunla birlikte rakip kalede gol arayacak oyuncu yok.
hakan yalnız kaldı
tek forvetle oynadık. şimdi herkes diyebilir ki, b.hakan çok kötü oynadı. liberolu oynayan italyan milli takımı karşısında b.hakan ne yapsın? sola koştu olmadı, sağa koştu o da olmadı. hava toplarının pek çoğunda rakibine üstünlük sağladı ama yanına indirdiği toplarda hiçbir milli takım oyuncusu yoktu.
şimdi önümüzde bir isveç ve sonra belçika maçları var. eğer mustafa o maçlarda da b.hakan'ı tek santrfor oynatır, arif'i 5 dakika kala oyuna alırsa, orta sahamızda da koşacak ve rakibine pres yapacak oyuncuları oynatmazsa, puan almadan türkiye'ye döner, çok ama çok üzülürüz. o zaman konuşmayı bırak mustafa. senin düşüncen italya maçında iflas etti. şimdi biraz da etrafındakilerden kendine pay çıkar.