futbola nazır balkonlar tanıl bora 14/11/2012 radikal.com.tr
ligimizde çokça şahit oluyoruz balkondan maç izleyenlere. balkondan maç seyri, futbol folklorunun unutulmaması gereken bir müessesesidir.
mersin idman yurdu 2. lig’deyken, stadın üç tarafı açık olduğundan, civardaki apartmanların üst katlarından birkaç metrekarelik pürüzler dışında bütün saha görülebiliyormuş. süper lig’e çıkınca yapılan tadilat, bu imkânı daraltmış ama tamamen değil. mersinli bir arkadaşım, çok güzel bir açıya sahip bir binadan söz ediyor, balkonlarında maç manzaralı rakı sofraları kuruluyormuş.
tarifeler her yerde farklı
hüseyin avni aker stadı’nda da deniz tarafı kale arkasında bir apartmanın 3. kat balkonu uzun yıllar ekstra-tribün hizmeti verdi. hatta 2004’te bir ‘ekşisözlük’ yazarı, stadın seyirci kapasitesine o balkonun da dahil edildiğini not etmiş. kale arkası tribünlerinin büyütülmesinden ve reklam panolarının konmasından sonra, bu manzara kesildi.
endüstriyel futbol malını balkondakilere sebil etmek istemiyor elbet. statlar azmanlaşıp muhkemleştikçe, çevreye kapanıyorlar. arena denen ‘ufo’larda sahayı, dubai towers’ın balkonuna çıksanız göremezsiniz (‘onlarda’ balkon da olmuyor zaten).
piyasanın kudreti, mani olamadığını içine alır. en azından kayıtdışı ekonomi marifetiyle… bir ay önce orduspor-galatasaray maçında biletler 30-60-200 lira, civardaki apartmanların balkon, pencere ve çatıları, 5 ve 10 lira idi!
niğde’de belediyespor-beşiktaş türkiye kupası maçında da ev sahipleri balkon kirasını 10 lira olarak belirlemişlerdi. balkon ekonomisinin tavan yaptığı gün, süper lig’de hani şu ‘şike teşebbüslü’ sezonun son haftasındaki sivas-fener maçıydı. havuz tarafı kale arkası tabir edilen mıntıkadaki apartmanların üst kat balkonları, günler öncesinden rezerve edildi. basın kuruluşları bile teklif getirdiler. anadolu ajansı’na konuşan bir ev ve balkon sahibi, pencerelerle beraber 38 kişilik servis kapasitesi sunduğunu söylüyordu.
balkondan sahaya
bir arkadaşım anlatmıştı. 70’li yıllarda aynı zamanda beşiktaşlı olan zonguldakspor yöneticisi bir akrabası, stadı gören balkonuna kurulup radyoyu açar, beşiktaş’ın maçını kulağıyla zonguldak’ın maçını gözüyle takip edermiş. zonguldakspor maçı iyi gidiyorsa, devre arasında stada koştururmuş apar topar.
balkondan etrafa bakmak, evrensel bir aylaklık imgesidir. balkondan maç seyretmek: aylaklık kurumuyla gerilimi melezleyen bir tahterevalli ruh...
bu da alman usulü!
balkonculuk beynelmileldir. almanya’da 4. lig’deki darmstadt 98’in bir grup taraftarının, 2009’da bir müsabakaya düzenledikleri balkon harekâtını nakledeyim size. deplasmanda, rakiplerinin cezası nedeniyle seyircisiz oynanacak maç. darmstadt’ın ‘her yere gideriz’ taraftar grubu üyeleri, isimlerine layık olabilmek için çare araştırıyorlar. google haritasından şehir planını inceliyor, doğu tribününe mücavir cadde üzerinde beş katlı binalar bulunduğunu tespit ediyorlar. şehir rehberini açıp, o adrestekilere telefon açmaya başlıyorlar: “maçımız var da, acaba balkonunuza misafir olabilir miyiz, uygun bir ödeme karşılığı...?” otuz küsur kişiden “gidin işinize” cevabı alıyorlar. sonunda birisi “gelebilirsiniz” diyor: “içip sıçmamak koşuluyla ve 70 euro.”
yağmurlu bir eylül gününde sekiz kişi minibüse atlayıp, 400 kilometre yol kat ettikten sonra misafir olacakları eve varıyorlar. ev sahibinin (40’ına yakın, bekâr, ‘entel’) futbolla hiç alakası olmadığı anlaşılıyor, camekândaki kobaylara bakar gibi izliyor bizimkilerin telaşını.
‘her yere gideriz’ciler balkona çıkıyorlar; işte, yemyeşil saha mis kokusuyla karşılarında. darmstadt’ın mavi-beyaz bayrağını balkon demirlerine asıyorlar. maçı 4-0 kaybediyorlar ama ne gam… onlar muzafferdir.