bundan böyle hiç birimiz lizbon’u hatırlamak istemeyeceğiz. özellikle estadio luz’da, adı “ışık” olan stadda yaşadığımız karanlık geceye dönmeyi hep reddedeceğiz... uefa avrupa ligi’nde gururla bir yarı final yaşadık. ama rüyalarımız da hayallerimiz de yarı yolda tükendi. benfica karşısında peşpeşe yaşadığımız talihsizlikler zinciri, fenerbahçe’nin elini - kolunu bağladı. kader ağlarını istanbul’da örmeye başlamıştı. mehmet topal ile webo’nun sarı kart görerek cezalı duruma düşmesi, meireles’in sakatlığı, fenerbahçe’nin lizbon’daki rövanş maçını beklenmedik biçimde zorlaştırmıştı. fenerbahçe, mutlak gol (ve goller) bulması gereken gecede, inanılmaz biçimde hücumdan kopuk oynuyor, savurduğu her top, benfica’nın beşli hücum setiyle kalesine gol tehlikesi olarak dönüyordu. oyunun merkezindeki en önemli iki adamın (meireles ve topal) yokluğu, fenerbahçe’yi kendi savunmasına yapışık, içe gömülü bir konuma getirdi. selçuk’un savunmaya yardımı öncelikli iş olarak kabul etmesi, benfica baskısını davet eden bir durum yarattı. cristian savunma ile hücum görevlerini dengeli biçimde gerçekleştirmeye çalışıyordu ama sarı karttan sonra etkinliğini yitirdi. olası final maçında oynayamayacağını düşünerek oyundan düştü. gecenin talihsiz oyuncuları vardı. selçuk ve gökhan sakatlıklarla görevi mehmet topuz ve bekir’e bıraktılar. kocaman taktiğe dayalı tek değişiklik yapabildi, yobo ile stoch’u değiştirip elindeki tüm kartları oynadı. yine de olmadı. fenerbahçe’nin savunması ile ileri ucu birbirinden kopmuştu... ne salih, ne caner ne de kuyt... hiçbiri musa sow’u gol pozisyonuna sokamadı. sadece iki zayıf şutla yetindi senegalli, ötesinde topla buluşamadı. reto ziegler de ne benfica ataklarını kesebildi sol kanatta, ne de hücuma bir katkı sağlayabildi. benfica salvio, perez, gaitan, lima ve cardoozo ile çok çabuk, bol paslı, sıkça yön değiştiren hücumlarla fenerbahçe’nin savunma dengesini sık sık bozdu. bu oyunun ödülünü de üç golle aldılar. fenerbahçe’nin kazandığı penaltı tartışmasız bir elle oynamaydı. ama sonrasında fransız hakem lannoy, aynı duyarlılıkla yönetemedi maçı.. fenerbahçe uzun süre 2-1’lik tur atlatan yenilgiye razı bir oyunla pasifleşti... bu oyunun yanlışı 66’da üçüncü golle anlaşıldı. kocaman’ın stoch’u oyuna alıp (75) egemen’i ikinci santrfor gibi ileri sürmesi geç kalmış çaresiz hamlelerdi. karanlık gecenin yıldızını sorarsanız, cardozo, derim... gecemizi aydınlatan değil, karartan yıldız. teşekkürler fenerbahçe... gelecek finallere!