ilk basımı 1975 yılında olan "altay spor tarihi" kitabından;
baron lâkabını temiz giyinişi ve kibarlığı yüzünden almıştı. varlıklı bir ailenin çocuğu olmamasına rağmen onun giyimine herkes hayran olurdu. itfaiye idaresinde memurluk yaptı.
baron fevzi altay'a 1928 yılında istanbul altınordu klübünden geldi. o devirde klüp değiştirenlere, lehte de olsa şüpheli gözle bakılırdı. fakat baron fevzi'nin açık yürekliliği, uysal mizacı, teşebbüs kabiliyeti kısa zamanda takdir edildi, kendisi en güvenilir arkadaşlar arasına alındı ve altay camiasında günden güne sevilmeğe başlandı. üstelik onda bir futbolcunun bütün meziyetleri vardı. bir kere cesurdu, favulsuz, fakat sert bir oyun tarzını severdi. maç süresince bütün enerjisini ortaya koyardı. disipline riayeti, çalışma düzeni ile kendisine olan hayranlığı arttırdı. takım mağlup duruma düştüğü zaman gözyaşlarını tutamaz, hıçkıra hıçkıra ağlardı.
baron fevzi, çok uzun yıllar altay takımında yerini değiştirmeden oynadı ve saf amatör olarak sporculuk tarihini kapadı. baron fevzi türk futbol tarihinde unutulmayacak bir sahifedir.
baron fevzi, 26 ekim 1923 tarihinde romanya ile oynadığımız ilk milli maçta yer alan futbolcudur. baron fevzi o yıllarda istanbul altınordu formasını giymekteydi. 2-2 biten maçta baron fevzi sol haf oynuyordu, 2 ci yarıda solaçığa geçti. taksim stadındaki maçta takımımızın gollerini zeki rıza attı.
baron fevzi 1928 amsterdam olimpiyatlarına milli futbol takımımızla beraber gitti. fakat sakat olduğu için milli takımda yer alamadı.