ilk basımı 2009 yılında olan mehmet yılmaz'ın "samsunspor: kırmızı beyaz siyah" kitabından;
mehmet yılmaz'ın "bizim çocuklar bizim tribünler" başlıklı yazısından;
şirinler grubu bugün de varlığını devam ettiren ve samsunspor tribünleri denince doğrudan hatırlanan bir grup. grubun çekirdek kadrosunda şimdilerde kırklı yaşlarını süren göker göksel, recep koç, (payta) murat bayraktar, (ayzek) şafak temur, (son) ahmet gervan, (ikiz) hakkı yeşilyurt, (barak) mustafa kemal sağıroğlu, serkan bayar gibi isimler vardır. şu sıralar kendisine ait olan, samsunspor logolu samsun çiçekevi'nde hayatını kazanan göker göksel ile şirinleri ve samsunspor tribünlerini konuştuk. o konuşmanın satır başları şunlardı:
"biz samsunspor tribünlerine takılırken çok deplasman yaptık. o zaman net bir grup ismi yoktu. işte fil recep falan vardı, onlarla giderdik, başkalarıyla giderdik.
ancak şirinler grubunun kuruluşu 1986 yılıdır. recep koç ile birlikte bolu deplasmanına gidecektik. o zamanlar arkadaşlarla gidiyorduk deplasmanlara ama böyle grup, pankart vs. yoktu. statta göz aşinalığı olan arkadaşlarımız var ama bireysel gidiliyor maçlara. hiç unutmam recep'le otururken hürriyet gazetesi okuyordum. onun kelebek ekinde çizgi film olan şirinler'den bahsediyordu. dedim, 'recep gel biz bir grup kuralım, onun adı da şirinler olsun. tabii biz samsunsporlulara şirin'iz, rakiplere pek değil!' önce espri babında çıktı bu. arkadaşım da kumaşçıydı. hemen beyaz bir bez kestirdi ve biz kent otel'in oradaki brandacıya gidip şirinler yazdırdık üzerine. arkadaşlara falan da haber verdik ve ilk pankartımız o şekilde çıktı ortaya. o hafta bolu'ya gidemedik ama ertesi hafta içeride zonguldak ile oynadığımız maçta pankartımızı ilk defa astık. on beş-yirmi kişilik bir çekirdek grubumuz vardı. her pazar günü dumlupmar îlkokulu'nun bahçesinde top oynuyoruz ve oradan çıkıp çiftlik'ten yürüyerek stada gidiyoruz. bizi görenler de aramıza katılınca sayımız 200-300'ü bulurdu. o zamanki yerimiz belediye evleri kale arkasmdaydı ve bizi gören gelmeye başladı; sayımız iyice arttı. hatta hiç unutmam almanya'dan birisi gelmişti, yanında kamera getirmiş ve stada sokmuş. biz sanıyoruz ki maçı çekecek. o dedi ki 'ben şirinlerin adını çok duydum, sizi çekeceğim!'
) 
