1987-88 senesinde kocaelispor'la türkiye kupası'nda çeyrek finalde eşleştik. genelde hep şansımızın tuttuğu kocaelispor'a bu kez ilk maçta 3-1 yenilerek işmizi zora soktuk.
ikinci maç için doğrusunu söylemek gerekirse çok ümitli değildik. çünkü 1 sene önceki o güçlü kadrodan tam 8 kişiyi kaybetmiştik. ilk yarısını her şeye rağmen 1-0 önde kapattığımız maçta ikinci yarının başında bir gol yiyerek avantaımızı kaybettiğimizde her şeyin bittiğini düşünür olmuştuk. öyle ki bir ara maraton tribüne bakmıştık. insanlar stadı terk ediyorlardı.
maçlarda kader anları vardır ya. rakip takımın stoperi bir pozisyon sonrasında bizim oyuncua kafa atınca sahadan atılmamak için yere yatınca işin şekli değişiverdi. stoper fuat dakikalarca yerden kalkmadan boynu boyunca yatmıştı. o aralar bir de ahmet keloğlu sakatlanmış ve o da uzun bir süre yerden kalkmamıştı. maçın hakemi bu dakikaların hepsini maçın sonuna ekledi ve biz biri inkıta dakikalarında olmak üzere iki gol atarak maçı uzatmaya taşıdık.
maçın hakemiyle uzatma dakikalarında diyaloğumuz da bayağı ilerlemişiti. 120 dakikayı 3-1 bitirdiğimiz anda hakemin yanına giderek. "hocam mükemmel bir maç yönettiniz teşekkür ederiz" dedik. rahmetli mete erol gibi ben de penaltı kurtardığım için artık finaldeyiz diye düşünüyorduk. ama işin öyle olmadığı görülecekti.
ilk vuruşu bizden mete kullandı ve her zamanki gibi golü buldu. penaltılarda vuruştan önce çok oynayan ve rakibi şaşırtan bir kaleciydik. o bakımdan rakipler bizi her daim hakeme şikayet ederlerdi. topu penaltı noktasına ahmet keloğlu koydu. o koyar koymaz da hakem yanıma gelerek, "eğer bir adım atarsan penaltıyı tekrarlatacağım" dedi. ben sağa giderken top soldaydı.
- nasıl hakemsin sen? - hani demin tebrik ediyordun - tabi hocam yine ediyorum da. - eeee. - ya hiç olmazsa çizgide biraz müsaade et. - tamam ama öne çıkarsan tekrarlatırım. - söz hocam.
peş peşe iki penaltı kurtardım. ama hem erol, hem rahmetli muzaffer iki penaltıyı direğe nişanladılar ve beşer penaltı 3-3 tamamlandı. bu arada giden seyirciler ve bir o kadarı daha maça tekrar dönmüş ve stat tıklım tıklım dolmuştu.
6. penaltılarda karşılıklı gol. 7. penaltılarda karşılıklı gol. 8. penaltılarda karşılıklı gol. 9. penaltılarda karşılıklı gol.
olduktan sonra 10. penaltıda kocaelispor'dan mecburi topun başına kaleci göksel geldi. iyi bir kaleciydi, ama çok tecrübesizdi. onun avuta attığı topun ardından kaptan emin golü bulunca yarı finale çıkmış olduk.
işin garibi çok iyi penaltı kullanan oyuncularımız iki penaltıyı kaçırırken, gerçek manada kötü penaltı atan beş oyuncumuz da golü bulmuştu. asıl mesleği kasaplık olduğu halde iyi de bir santrfor olan buschman penaltısını gole çevirdikten sonra bizim kulübeye oturup diğer atıştarı oradan izlemişti.