maca giderken yagan yagmur bayağı bir şiddetliydi mecidiyeköyden metroya bindigimde metronun cok yogun olmadığını gördüm ve maçtaki seyirci sayısının az olaçagını metrodaki insan trafiginden anlamış oldum günlerden cuma olmasınında bunda büyük payı vardı.
metroyla stada ulaştıgımda arkadaşım savaşı beklemek zorundaydım cünkü onun kombine kartıda bendeydi cok yoğun yagan yagmurdan dolayı fazla ıslanmamak için kendime sıgınacak bir yer aradım bilet dagıtımı yapılan yerin hemen yantarafında 3-5 insanın yagmurdan korunmak için korundukları yeri görünce banada bir yer acmalarını rica ettim sagolsunlar benide aralarına aldılar.
20 dakika kadar bekledikten sonra savaş geldi daha sonra atkımın olmadıgını fark ettim ve kendime atkı almak için store magazasına girdik ve bana bir atkı aldık.
stada girdigimizde her iki takımın oyuncuları ısınıyorlardı trübünler boştu gaziantep taraftarı kendilerine ayrılan yerde oturuyorlardı tek tek saydık ve 9 kişi olduklarını gördük maç başladıgında ise aralarına 8 kişi daha katıldı ve 17 kişi oldular.
maç başladığında galatasaray gol atsa bile galatasarayın gol yeme hastalıgını bildigimizden mutlaka gaziantepsporun bize gol atacagını bizim en az 2 farklı önde olmamız gerektigini düşünüyorduk ilk yarısı tatsız tutsuz gecen maçın acaba ikinci yarısı nasıl olacak diye düşünürken ilk yarı golsüz sona erdi.
maçın ikinci yarısıyla birlikte galatasarayda degişen hiç bir şey olmadıgını görünce savaş'ın gel yer degiştirelim belki ugurlu gelir önerisine sıcak baktım ve bir kac sıra aşagı indik.
inmiştik inmesine ama benim yanımdaki tanımadıgım kişinin bana durmadan arkadaş arkadaş dedikten sonra ingilizce bir şeyler mırıldanarak bana bir şeyler anlatıgını fark edince yanımdaki kişinin türk olmadıgını anladım.bildigi terk türkce arkadaş kelimesiydi.
savaş eminönünde işportacılık yaptıgından turistlerin dilenden anlıyordu ve sorusuna cevap verdi oysaki bana arkadaş arkadaş diyerek bir şeyler anlatmaya calışan kişinin ögrenmek istedigi şey bu stadın üstünün kapanıp kapanmadıgı imiş
daha sonra libyalı oldugunu ögrendigim zaat orada yanlız degilmiş birkaç arkadaşı daha varmış biz yer degiştirdigimizde adamların yerine oturmuşuz farkına varmadan daha sonra etrafımızdaki libyalı sayısı sagdan soldan gelenlerle fazlalaşmıştı.
galatasaray golü yedikten sonra zaaten maçı kazanamyacagımızı anlamıştık en fazala berabere biter başkada bir şey olmaz gibisnden düşünmeye başladık.öylede oldu ve galatasaray kötü futboluna ragmen bir gol attı maç berabere bitti.
maç bittikten sonra libyalı insanlar bizimle resim cekmek istedi ve topluca resim cektirdikten sonra onlara vedalaştık savaş boynundaki atkıyı libyalılardan birine hediye ettigini söyleyindce şaşırdım ve hiç bunu fark etmedigimi söyledim.
saat 11 gibi eve döndügümde bana kapıyı acan eşimin boynumdaki atkıyı cok begendigini ve atkının harika oldugunu söyleyince yeni aldıgım atkıyı libyalılara kaptırmadıgıma sevindim eşim bu atkıyı ben takacagım dedi ve kendi dolabına koydu.
atkı vişne rengine calan düz kırmızı bir atkı oluşu eşimin dikkatini cekmiş ve atkının üzerinde hiç bir yazı olmaması sadece köşesinde galatasaray ablemi olan bir sade atkı oluşu atkıyı eşime kaptırmamda önemli bir unsur teşkil etmiş olabilir.