ilk basımı 1996 olan simon kuper'in "futbol asla sadece futbol değildir" kitabından;
maradona'nın keyfinin yerinde olması, arjantin açısından çok önemliydi. idmanların çoğunu, kenar çizgisi civarında dolaşıp seyircileri selamlayarak ve hepsi birer toga giymiş olan üç ihtiyarla şakalaşarak geçiriyordu. daha sonra futbol oynaması yasaklanınca, dhaka caddelerinde yürüyüş yapan 20.000 bangladeşli, 'maradona'nm futbol oynamasına izin verilmezse dhaka'yı yakarız', diye bağırdılar. birkaç kişi onun uğruna londra'nın batı mahallelerini yakacakları yolunda tehditler savurdu. küçük adam, fidel castro'nun arkadaşı, ingiltere fatihi maradona, zengin uluslardan çok yoksullara çekici geliyordu.
'efedrin' kullandığının anlaşılmasından önceki günlerde her şey, sanki maradona son derece normal bir insanmış gibi, yolunda gidiyordu. boston'a dünya kupası'ndan bir ay önce gelen roberto adındaki arjantinli bir gazeteci şikâyet ediyordu- "amerika da hiçbir zaman hiçbir şey ters gitmez. organizasyon kusursuz. ama ben arjantin'e daha çok benzeyen ingiltere'yi tercih ederdim."
bence birbirimize pek de benzemiyorduk. "malvinas savaşı'ndan bir yıl sonra ingiliz gazeteciler maradona'yı, dünyanın en iyi oyuncusu seçmişlerdi", dedi. "aramızdaki tek fark bu. arjantinli gazeteciler bunu asla yapmazlardı."