ankara - ovuşturmaktan kıpkırmızı olan gözlerle tamamladım maçı... hâlâ da emin değilim fenerbahçe ve trabzonspor'u izlediğime... birisi, daha on gün önce şekerspor karşısında uyuşuk uyuşuk gezinen lig ikincisi; diğeri, ulusal takımın bel kemiğini oluşturan kadrosuna rağmen olmadık sonuçlarla sezonu kapatan lig üçüncüsü... meğer bu takımlar futbol oynamak için ligin bitmesini beklerlermiş de haberimiz yokmuş. meğer başbakanlık kupası lig kupasından önemliymiş de bilmiyormuşuz. o ne hırs, o ne istek, o ne mücadele? madem böyle bir kapasiteniz vardı da hiç mi düşünmediniz, koca bir sezon sizleri izlerken sinir krizi geçiren binlerce taraftarınızı?
sevgili fenerbahçeli futbolcular, yoksa bu inanılmaz değişimi cemşir hoca'nıza mı borçlusunuz? ya da yaklaşan transfere mi? nedir sizi motive eden? ilgililer bilsin de ona göre davransınlar... bilmem dikkat ettiniz mi, biraz futbol oynayınca, tribünler hiç susmadan nasıl destekledi sizleri? lig için üç kez gelip de 3 dakikalığına bile futbol oynamadan gittiğiniz ankaralı taraftarlarınıza bilmem dikkat ettiniz mi?
bu maçla birlikte ''başbakanlık kupası gereksizdir'' söylemi de iflas etmiş oldu. futbolun, kalitesi değilse de heyecanı için bir sezon beklenip 'teselli kupası' seyredilecek artık...