ağustos sıcağında, çoşkun yurteri 02.08.2004 alkaralar.com
değil koşmanın ayakta durmanın bile çok zor olduğu ağustos sıcağında dört lig ve iki uefa olmak üzere tam altıo tane çok önemli maç oynayacağız. ilk sınav, 7 ağustos cumartesi günü ligin yeni takımı sakaryaspor karşısında. iyi bir başlangıç yapamayınca ligde işlerin nasıl ters gittiğini geçen sezon gördük. sakaryaspor maçı bu bakımdan büyük önem taşıyor...
gençlerbirliği’ni sevenler bu sezon hem ligde hem de uefa kupası’nda büyük başarılar bekliyor. kanımca, elde bu beklentilere cevap verebilecek kalibrede bir kadro da var. o halde mesele bu malzemeden en iyi helvayı yapabilmekte. isterseniz eldeki malzemeye biraz daha yakından bakalım.
savunma
kalecilerden başlayalım. ömer çatkıç, her iki tsyd maçında da güven verdi. a milli takım formasını 18 kez giymiş olan 30 yaşındaki deneyimli kaleci, her iki maçta da yüzde yüz gollük pozisyonlarda toplar çıkardı. bir de gökhan tokgöz eski formunu yakalarsa, bu sene kalede herhangi bir sorun yaşamayız diyorum. aynen gökhan tokgöz gibi, yimpaş yozgatspor’dan alınan üçüncü kalecimiz emrah yılmaz’ı ise hiç seyretmedim.
dörtlü defansın orta bölümünde oynayabilecek oyuncularımız; el saka, ümit bozkurt, baki mercimek, erkan özbey ve orhan şam. bu bölgede oynayabilecek diğer oyunculardan ömer topraktepe (ki geçtiğimiz sezon b.b. ankaraspor’da kiralık oynamıştı) ve ilhan eker (ki yaz başında asaş’tan a takım kadrosuna alınmıştı), avusturya kampına götürülmediler ve dolayısıyla şu anda takım kadrosunun dışındalar.
b.b. ankaraspor ile oynanan tsyd maçının ilk bölümünde, defansın ortasında ümit bozkurt ve baki mercimek ikilisi yer aldı. ben bu iki futbolcumuzu da çok seviyorum. ümit, top tekniği bir yana, en başta efendiliği ve insan kalitesi ile örnek bir kaptan. baki’ye gelince; o da çabukluğu, kuvveti, hırsı ve mücadele azmi ile her taraftarın sevgilisi olmayı hak eden bir futbolcu. ancak, bu ikili bana pek de uyumlu gibi görünmedi. tamam tsyd maçlarında takım olarak hayli kötü oynadık ve neredeyse tüm oyuncular çok isteksizdi. bunları kabul ediyorum ama ümit’in bazı pozisyonlarda yavaş kalabileceğini ve baki’nin dağınık stilini göz önüne alınca, bu ikilinin defans göbeğinde sorun çıkarabileceğini düşünüyorum.
tsyd kupası maçlarında, defansın ortasında el saka ve erkan özbey ikilisi daha uyumlu bir görüntü sergiledi. bu nedenle, savunma göbeğinde daha çok bu ikilinin görev alacağını düşünüyorum. buna karşın, özellikle iç saha maçlarında, oyunu geriden kurma adına kaptan ümit’in de zaman zaman bu bölgede yer alması faydalı olacaktır. yine bu bağlamda, baki’nin gerektiğinde sol kulvarda da görev yapabileceği unutulmamalı derim.
son iki yıldır sadece bir iki kez izlemek fırsatı bulduğumuz orhan şam’ı ne yazık ki tsyd maçlarında da sahada göremedik. 18 yaşındaki bu genç, görebildiğim kadarıyla kısa bir zaman sonra defansımızın değişmez adamlarından birisi olabilecek düzeyde bir oyuncu...
pek tabiidir ki dörtlü savunmanın sağ kulvarında ali tandoğan, sol kulvarında ise filip daems düşünülüyor. ilk tsyd maçında ali tandoğan, kötü bir futbol sergiledi. belki geriye daha dönük olan yeni yerini yadırgamıştı, belki de son günlerde ortaya çıkan transfer söylentileri kafasını karıştırmıştı ama ali bizim bildiğimiz ali değildi. ne savunma yaptı, ne de doğru dürüst ileri gitti. bana sorsanız, bu devirde gençlerbirliği gibi sağlam bir müesseseyi bırakıp başka bir takıma, hele hele galatasaray’a, gitmeyi hiç ama hiç düşünmemek lazım. bu tür düşünceleri bir tarafa bırakıp işine dört elle sarılan ve sadece kendi oyununu düşünen bir ali tandoğan, bu kulvarda türkiye’nin en iyisi olduğunu dost düşman herkese gösterecektir.
ikinci maçta, defansın sağında 19 yaşındaki hakan aslantaş iyi bir performans sergiledi. doksan dakika boyunca ileri-geri çalışan hakan’ın benim görebildiğim en büyük hatası, kayserispor’un israilli oyuncusu selami’nin kafayla attığı ilk gole engel olamaması idi. buna karşın, yüksek temposuyla, erdoğan hoca’nın savunmanın kanatlarında oynayan oyunculara daha fazla yük yükleyen oyun tarzına uygun bir oyuncu olduğunu gösterdi. ayrıca, kayserispor maçının ikinci yarısında önünde oynayan mehmet nas ile de çok iyi bir uyum gösterdi. tertemiz bir stile sahip olan bu genç oyuncunun, zaman içerisinde ali tandoğan’ın formasını zorlayabileceğini düşünüyorum.
sol tarafta filip, ancak ikinci maçın son yarım saatinde gerçek kimliğine yakın bir görüntü verdi. oyuna konsantre olmuş, arzulu bir filip, gençlerbirliği’nin en önemli silahlarından birisi. hele hele önünde oynayan sami gtari ile yapacakları varyasyonlar, bu sene rakipler için korkulu rüya olacak. buna hiç şüphem yok. umarım filip her zaman sahada yerini alır ve hiç gerek olmaz ama yine de ihtiyaç duyulması halinde defansın solunda oynayabilecek diğer oyuncularımız, baki mercimek ve uğur boral.
orta saha
görünen o ki, bu seneki kadro iki farklı orta saha kurgusuna müsade edecek şekilde seçilmiş. bana farklı müsabakalarda farklı farklı orta saha yapıları ve oyun anlayışları göreceğiz gibi geliyor...
birinci kurguya ait sinyalleri, b.b. ankaraspor maçının ilk bölümünde gördük. buna göre, dörtlü savunmanın sağında ve solunda yer alan oyuncular (ali tandoğan ve filip daems) kanatları etkin olarak kullanacaklar. ileri giden kanat oyuncularının zamanında dönmemesi sebebiyle savunmanın iki oyuncuyla yakalanma riski ise orta sahada yer alan oyuncuların amansız takibi ve presi ile minimize edilecek. bu amaçla kullanılabilecek pres gücü yüksek mücadeleci oyuncularımız ise başta mehmet nas ve sedat yeşilkaya olmak üzere, tayfun seven ve emektar nihat baştürk.
iki orta saha oyuncusunun daha çok pres ve takip görevi yapmasını gerektiren bu kurguda, sıcağın ve isteksizliğin de etkisiyle, oyun kurma ve topu ileriye taşıma açısından hayli zorlandık. ilk maçın büyük bölümünde gözlenen bu zorlanmanın bir başka nedeni de orta sahada presle çok sayıda top kazanan mehmet nas ve sedat yeşilkaya’nın kaptıkları topları süratle oyuna sokmak yerine sık sık fanteziye kaçmaları idi. bu yapıda bariz şekilde gözlenen bir diğer aksaklık da zaman zaman üç orta saha oyuncusunun göbekte sıkışması idi.
bu kurgu içerisinde, forvete dönük orta saha oyuncusu olarak yer alan mustafa özkan’dan nasıl yararlanacağımız konusu çok iyi irdelenmeli diye düşünüyorum. bana göre, futbolda elde edilecek faydayı maksimize etmek her durumda geçerli bir çözüm değil. şimdi şöyle bir düşünelim; kanatlardaki oyunculara ek yük yükleyerek, klasik 3-5-2’deki üçlü defans yerine ikili bir savunma ile işi idare etmek mümkün. hadi buna tamam dedik, ama aynı kurgu içerisinde orta sahadaki bir oyuncuyu da neredeyse forvet gibi oynatalım da forveti de ara sıra üçleyelim dersek işte bu biraz zor gibi görünüyor. yani hem sütünden, hem etinden ve hem de yününden faydalanalım derken koyunu öldürmek de olası.
mustafa özkan kuvvetli bir fiziği olan ve iyi çalışan bir profesyonel. fakat bence top tekniği orta sahaya uygun değil. mustafa özkan’dan forvet hattında yararlanmak daha doğru olacaktır derim. belirli karşılaşmalarda, illa forvet benzeri bir orta saha oyuncusu oynatmamız gerekirse; benim kanımca bu oyuncu mustafa özkan değil de mustafa gürsel olmalıdır. aslına bakacak olursanız, azıcık cesaret ile burada oynatılacak adam ali öztürk değil midir?
gelelim ikinci orta saha kurgusuna. bu kurgu, kayserispor maçının ikinci bölümünde çok net bir görüntü verdi. benim daha hoşuma giden bu orta saha yapısında, sağ kulvara ağırlık veren mehmet nas, hakan aslantaş ile bindirmeler yaparken, solda da filip daems ve sami gtari ikilisi birlikte çalışıyordu. bu kurgu içerisinde, göbekte sedat yeşilkaya’dan pres desteği alan josip skoko daha fazla ileri gitme olanağı yakaladı.
orta saha deyince josip skoko için ayrı bir paragraf açmak lazım. şu an bizim takımda beyin görevi yapabilecek bir başka oyuncu yok. geçen sezon da böyle bir alternatifimiz yoktu. zaten ülkemizde ve dünyada pek çok takımda da bu nitelikte oyuncular azınlıkta. bu bakımdan, biz takım olarak skoko’ya çok iyi bakmak durumundayız. ona orta sahada pres desteği vermeliyiz ve onu rahatlatabilmeliyiz ki o da voleyboldeki pasör misali oyunu doğru zamanda doğru kanada yönlendirebilsin.
işin özü, orta sahamız eskisinden daha zayıf değil. sami gtari, tayfun seven ve kiralık oynadığı b. b. ankaraspor’dan dönen uğur boral, bu bölgeye taze kan getirecek nitelikte futbolcular. mehmet nas, en az serkan balcı kadar pres gücüne sahip bir oyuncu. topu da iyi kullanabilecek bir tekniğe sahip. ancak bence dikkat etmesi gereken en önemli husus, kazandığı topları süratli ve basit bir şekilde kullanmak.
madem gelenler ile gidenleri karşılaştırmaya başladık, o halde geçen sezon ön libero gibi oynattığımız deniz barış ile yeni transferimiz sedat yeşilkaya’yı da şöyle bir mukayese edelim. boy olarak daha kısa olan sedat, bence bir orta saha futbolcusunda aranacak meziyetler açısından daha fazla özelliğe sahip bir futbolcu. herşey bir yana, uzak mesafeden sert ve düzgün şut atabiliyor ki sedat’ın bu meziyetine bu sene çok gereksinim duyacağız.
hücum hattı
tsyd maçlarında istenen düzeyde bir oyun ortaya koyamadı ama son iki yıldır olduğu gibi bu sezon da ilerideki en önemli kozumuz süleyman youla olacak. bu konuda benim gördüğüm en büyük ikilem şu; takım arkadaşları youla’ya o denli güveniyorlar ki zaman zaman tek taktiğimiz “koş youla” taktiği halini alıyor. bu şekilde sürekli olarak youla’ya atılan uzun toplar, rakibi rahatlatırken bizim takımı da oyundan düşürüyor. bu arada da youla amaçsız bir şekilde yorulmuş oluyor...
forvet hattımızın diğer elemanı duruma ve rakibe göre ya elvir boliç ya da mustafa özkan olmalıdır. elvir boliç, teknik bir adam, golü düşünüyor ve futbolu bilerek oynuyor. fiziksel olarak eksik olmasına rağmen, çok kolay adam geçiyor ve kaleye şut atıyor. bence yerinde bir transfer. fazla yıpratmazsak yararlı olacaktır.
bu sene forvet hattında zaman zaman yararlanacağımız genç oyuncular ise u-19 genç milli takım’ın ası ali öztürk ve murat kalkan. özellikle ali öztürk’e daha çok forma şansı verilmesi gerekli. bu çocuk bunu hak ediyor.
aman ilk maça dikkat!
önümüzdeki cumartesi günü karşılaşacağımız sakaryaspor, istanbulspor’dan sonra ligin transfere ikinci en az para harcayan takımı. bu bir anlamda dezavantaj gibi görünse de, madalyonun diğer tarafında geçen sene şampiyon olan kadrolarının uyumu ve bu kadroya yapılan yerinde ilaveler var. hazırlık maçlarında samsunspor, konyaspor ve denizlispor karşısında alınan galibiyetler, teknik patronları necmettin sert'i ister istemez havaya soktu. “ankara’ya galibiyet (en azından beraberlik) için geliyoruz” diyorlar.
süper lig’de başarılı olmanın hesaplarını yapan sakaryaspor’un kalesinde senegal milli takımı’nın da kalesini koruyan 32 yaşındaki oumar diallo var. bir diğer senegalli, badji el hadji m'baye. orta sahada oynayan 27 yaşındaki badji'nin senegal milli takım formasını 30 kez giydiği ve tecrübesiyle yeşil siyahlı takıma güç katacağı belirtiliyor. sakaryaspor'da üçüncü ve son yabancı, kosova'nın drifa takımından alınan shpetin hasani. 1997-2002 yılları arasında bursaspor paf takımında yetişen arnavut forvetin golcü bir futbolcu olduğu söyleniyor.
geçen sene ikinci lig a kategorisinde şampiyon olan kadroya bu sene eklenen oyuncular; trabzonspor’lu emre toraman (kendisi bizim altyapıdan yetişmedir), almanya karlsruhe’den aydın çetin ve denizlispor’dan eski oyuncuları mustafa sert. bu arada geçen sezon sakaryaspor’da kiralık olarak görev yapan gezgin murat bölükbaş’ın bonservisi konusunda adanaspor ile anlaşmışlar. sakaryaspor’un forvet hattında görev yapan bir başka gezgin de eski gs’li burak akdiş...
sakaryaspor maçı ile ilgili son bir not daha; youla geçen yıldan cezalı olduğu için bu maçta forma giyemeyecek. kim bilir böylesi belki daha hayırlıdır?