devamlılık uzun zamandır oğuz'u özlediğim, sergen'i merak ettiğim için istanbulspor'u görmek istedim. oğuz'un topa daha sahip olmadan, oyun kurma özelliğini bildiğim için neler yapacağını görmek istedim. oğuz bunları yapıyordu ama anlayana... bu oyun iki perdelikti. bursaspor'un üstünlüğüyle geçen birinci bölümde enerjinin, tekniği yendiğini gördük. konuk ekip oyunun hakimiyetini eline geçirmiş, adeta ustalara yer yok diyordu. bunu da başarıyorlardı.
ikinci bölümde ustalar oğuz ve sergen, dirilmiş, oyuna ve topa hükmetmeye başlamışlardı. hele ilk bölümde sahada yok olan sergen, ikinci bölümde silkelenip, hünerlerini ortaya koyuyordu. attığı gol kendisine yakışıyordu. attığı gollük paslarla da şanını pekiştiriyordu. keza oğuz da öyleydi. ama hücumda egoist bir saffet vardı. 'her şeyi ben yaparım' diyerek topu kendine yapıştırıyordu. defansta halilagiç de çok fazla hata yapıyordu. istanbulspor, ustalarıyla birlikte oyundan toplam 20 dakika var olurken, bursaspor oyunun tümüne asılıyordu. şayet istanbulspor, işi ciddiye alıp 20 dakikayı 40 dakikaya çıkarsaydı ve yukarıda bahsettiğimiz kişilerin devamlılığı olsaydı işi uzatmadan bitirirlerdi. ama karşılarındaki bursaspor çetin cevizdi. takım ruhuyla hareket ediyorlardı. doğal olarak bu da istanbulspor'un işine gelmiyordu. istanbulspor bana göre işin önemini geç farketti. daha önce farketseydi zamanı kovalamaz, işi daha önce bitirebilirdi.