bu mactan önce (galiba günes gazetesiydi) 100. golü kim atacak kampanyasi vardi. atani bilene ve atana araba vereceklerdi. turhan kazandigi arabayi o sene kaza yapan samsunspor takimina bagislamisti.
ayrica sariyer in kalecisi, bir zamanlar f.bahcenin kalesini korumus olan kova yasar (duran)di.
o sezon fenerbahçe 103 golle rekor kırarak şampiyon olmuştu. son sarıyer maçına çıkarken 99 golü vardı. oysaki fiili olarak attığı gol sayısı 96 idi,çünkü ikinci yarı samsunsporla oynaması gereken tüm takımlar samsunsporun geçirdiği elim trafik kazası nedeniyle federasyonca 3-0 galip sayılıyordu.
bu yüzden fenerbahçe ligin son maçı olan sarıyer maçına çıkarken fiili olarak attığı 96 golü vardı.hasan vezirin bu maçta attığı son gol "fiili olarak fenerbahçenin atmış olduğu 100.goldür".buna göre sıralama şöyledir
rahmetli islam çupi'nin maçtan sonraki yazısından bir bölüm :
“sevgiler değişmez dozajda değillerdir. beşiktaş’lının beşiktaş’ı sevmesi, galatasaraylının galatasarayı sevmesi bir sevgi fişeğidir ama fenerbahçe’linin fenerbahçe’yi sevmesi türkiye’nin en büyük kıyametidir.
istanbul’u sabahtan itibaren fenerbahçe’nin başkenti haline getiren sarı-lacivert taraftar, on saat önce girdiği statta yeri göğü inletiyor, tribünlerdeki dev korodan çıkan mevsimin en büyük gürültüsü bir fenerbahçe marşı olarak yuşa tepe’sini tırmanıyor, bir vapur gibi kadıköy’ü denizden geçerek topkapı sarayı’nın ne günler görmüş olan yüksek duvarlarına vurup karaköy’ün serin ve loş akşamına düşüyordu.”
sokaktan geçen 100 fenerbahçe taraftarını çevirip “unutamadığınız sezon hangisiydi ?” derseniz firesiz olarak “1988-89” cevabı gelecektir. işte o şampiyonluk bugünden tam 20 yıl önce ilan edildi... fenerbahçe sahasında konyaspor’u 4-1 yenip şampiyon oldu…
“fenerbahçe futbol kaidelerine uymayacak işler yapar” denir ya, hem olumlu hem de olumsuz anlamda doğrudur. o sezon yeni baştan yaratılan kadronun böylesine çılgın bir şampiyonluk elde edeceğine kimse inanamazdı… 21 futbolcudan 17`si fenerbahçe’deki ilk şampiyonluklarını yaşıyorlardı.
şampiyonluğun ilan edildiği konyaspor maçı sonrası ağzımızda buruk bir tat vardı. niye mi buruk ?
açıklamak zor ama deneyelim.
maç öncesi akıllarda 2 soru vardı:
1) fenerbahçe şampiyonluğu ilan edecekti etmesine ama 100 gol barajını aşabilecek miydi ?
2) aşarsa golü kim atacaktı ?
gazetelerde 100. golü kim atacak yarışmaları düzenlenmişti. bir gazete 100.golü atacak futbolcuya bir araba hediye edeceğini ilan etmişti…
fenerbahçe konyaspor’a 5.golü atamadı ve 99’da kaldı…bugünler için hayal gibi bir sayı 99 gol ! 100.golü o maçta atamadığımız için televizyonları başında, stadyumda buruk bir kitle…
konyaspor maçında ilan edilen şampiyonluk sonrası rahmetli islam çupi şöyle yazmış :
“sevgiler değişmez dozajda değillerdir. beşiktaşlının beşiktaş’ı sevmesi, galatasaraylının galatasaray’ı sevmesi bir sevgi fişeğidir ama fenerbahçelinin fenerbahçe’yi sevmesi türkiye’nin en büyük kıyametidir.
istanbul’u sabahtan itibaren fenerbahçe’nin başkenti haline getiren sarı-lacivert taraftar, on saat önce girdiği statta yeri göğü inletiyor, tribünlerdeki dev korodan çıkan mevsimin en büyük gürültüsü bir fenerbahçe marşı olarak yuşa tepe’sini tırmanıyor, bir vapur gibi kadıköy’ü denizden geçerek topkapı sarayı’nın ne günler görmüş olan yüksek duvarlarına vurup karaköy’ün serin ve loş akşamına düşüyordu.”
bir hafta sonraki sarıyer maçımız hem bizim hem de galatasaray için önemliydi.
biz 100.golü atmak peşindeydik.sarıyer’ın 2 puan gerisinde ve 4.sıradaki “avrupa fatihi” galatasaray ise ancak bizim galibiyetimiz ile edirne ötesine geçebilecekti…
kasap et derdinde koyun can derdinde misali bir durum.
“fenerbahçe ,galatasaray avrupa’ya gitmesin diye sarıyer’e yatacak mı ?” soruları “zaten fenerbahçe garantiledi, bu rahatlıkla sarıyer’i yenemez” yorumlar ile bitiyordu.
sarıyer maçına sarı kanaryalar ligi bitirmiş bir takım gibi rehavetle değil büyük bir iştahla girdiler. 100.gol henüz 5.dakikada geldi, turan sofuoğlu bu onura erişti.
maç 3-3 devam ederken sarıyer formasını giyen erdal keser akıllara zarar bir gol kaçırdığını, daha sonra galatasaray’a döndüğünü hatırlayan kaç kişidir acaba ?
fenerbahçe büyüklüğünü büyüklük katarak sarıyer’ı 4-3 yendi.
galatasaray avrupasına gitti.
araba mı ne oldu ?
o sezon kazada hayatını kaybeden samsunspor’a gitti...
islam çupi bir gün sonra şöyle yazıyordu : “şampiyonluğunu ilan etmiş ve ligi bitirmiş bir fenerbahçe’yi sarıyer’e karşı galibiyet için hangi meşale ateşleyecek, hangi galibiyet meleği sonuç için onları konsantre edip filelere yollayacaktı ?
devrede galatasaray vardı üstelik. ali sami yen stadı’ndan çıkıp sanki bir savcı edasıyla postu fenerbahçe santrasına sermiş bir galatasaray seyrediyordu sarı-lacivertli ekibi.
dedikodular hafta başından beri yuvarlanıyordu asfaltlarda, gazete manşetlerinde “fenerbahçe yatacak, maçı ve üçüncülüğü sarıyer kazanacak, galatasaray ise gelecek yıl türkiye içinde bir mecburi istikamete tabi tutulacaktı.”
maç bittiği zaman basının rotatiflerinde hangi insafın hangi değerlendirmelerin döndüğünü bilmiyorum ama dar sokaklarda geniş asfaltlarda tekerlekleri dönen bir sürü otomobilde fenerbahçe ile galatasaray bayraklarının müşterek dalgalandıklarını gördüm.
aslında fenerbahçe ve galatasaray birbirlerinin aptal dostu değil, akıllı birer düşmanı idiler.
istanbul’da hiçbir rakibi kalmamıştı fenerbahçe’nin. kendisi ile dövüşüyordu, kendisi ile sevişiyordu, kendisi ile gurur duyuyordu, kendisi ile deliriyordu fenerbahçe. yalnız bir en büyüktü fenerbahçe istanbul’da."
1988-89 sezonunda önce konyaspor'u 4-1 yerek şampiyonluğunu ilan eden fenerbahçe, son maçında sarıyer'i de aynı skorla mağlup ederek ligde 100 gol barajını geçen takım olma özelliğini kazanır. kendi başlattıkları boğazda tur atma modasını devam ettiren san-lacivertliler, boğaz köprüsü'ne bayrak asan ilk takım olarak da tarihe geçer. sarıyer maçı öncesi sahaya helikopterden konfetiler atılırken fenerbahçe stadı balonlarla süslenir. dönemin başbakanı turgut özal da helikopterle sahaya iner. düzenlenen gecede toni schumacher masada dansözle birlikte göbek atar. fenerbahçe'nin şampiyonluk sevinci yaz boyunca balolarla, eğlencelerle sürer. ertesi sezon da yine bu denli büyük bir kutlama dalgası yaşanır ama bu kez sevinen taraf beşiktaş'tır.
fenerbahçe’nin attığı 103 golden 19 tanesini atan rıdvan sadece aykut ve hasan’a 25 gol attırmıştır. bunun dışında takımına 4 penaltı kazandırmış, ceza alanına girmeden faulle durdurulması sonucu kazanılan serbest atışların 2 si gol olmuştur. aykut ve hasan dışındaki oyunculara da 17 asist yapmıştır. başka bir deyişle 103 golün 67’sinde rıdvan’ın büyük payı vardır.
102. golü atan aykut'un golünden sonra yedek kulübesinde oturan başkan metin aşık'ın ve antrenör ömer kaner'in yedek kulübesinden fırlayıp sevinmeleri güzel bir görüntü oluşturmuştu.