bir kadın meselesi yüzünden yine başına dertler açıldı yusuf tunaoğlu'nun. bu defa karşı karşıya kaldığı, zıtlaştığı kişi kulüp başkanı mehmet üstünkaya idi... futboldaki durağanlığını da öne çıkararak onu kulüpten uzaklaştırdılar. altay kulübü'ne kiraya verdiler. bir zamanlar fransız lejyonunda vietnam'daki dien bien fu bozgununu yaşayan altay başkanı rıdvan burteçin, yusufa güleryüzle kapıyı açmıştı. ama ne gezer... her ne kadar profesyonel sözleşmelere imza atmış olsa da yusuf tunaoğlu içinden beşiktaşlıydı... hamidiye suyunu içmiş, hasfırın'dan ekmek yemişti. kendini dışlanmış hissediyordu. 1974-75 sezonunu lejyona sürülmüş küskün bir kartal olarak yaşadı. istanbul'da oynanan beşiktaş-altay maçında, iki tarafın onun önceden oynatılmaması için anlaşmasına rağmen, ısrar ederek oynadı. inanılmaz bir gösteri yaptı. bu gösteride sadece gol yoktu. ama beşiktaşlı yöneticileri sürgün kararından dolayı pişman edecek her beceriyi sergiledi yusuf...
bir yıl sonra yeniden kulübüne döndü... ne var ki kendisinden beklenen olağanüstü işleri yapamadı. takımının şampiyonluğa hasret yıllarının uzayacağını mı gördü, bilinmez... futbolu bırakma kararı aldı aniden...
orta hakemliğini macit sarıdana ve yardımcılıklarını ilhan tuna ve nazım ancar'ın yaptığı maç 1-1 sonuçlanmasına rağmen bir gün sonraki gazetede altay'lı yusuf tunaoğlu, erol, mustafa 2 ve necmi tam 4 yıldız almıştır...
ilk basımı 2012 yılında cem zamur'un "onun gibisi gelmedi: memleket futbolundan portreler" kitabından;
kelebeğin dokunuşu yusuf tunaoğlu
(...)
sanlı kaptan 1974-75 tarihinde, yusuf altay'dayken inönü stadı'nda yapılan maçla ilgili olarak "tek başına bizi mahvetti, beşiktaş'ın tozunu attı," derken. 1-1 biten maç için, beşiktaş tezcan'ın golüne duacı oluyordu.