beşiktaş, dünkü maçta lig'in dişli takımı sayılan istanbulspor'u, sanlı, küçük ahmet ve mikro mustafa'nın attığı şâhâne golleriye çökertti: 3-0
necmi tanyolaç
beşiktaş uykularını kaçıran takımı 3-0 yeniverdi... oynadığı futbola göre, büyük, çok büyük neticeydi bu beşiktaş için...
muhittin’in henüz 8. dakikada sakatlanıp, sağaçıkta oynamak zorunda kalışından sonra karmakarışık hale gelen siyah - beyazlı takımın bu maçtan bu kadar rahat bir skorla çıkıp, gideceğini tahmin etmek, hayal olurdu. aslında beşiktaş oyun düzenini bozacak bu hâdiseye kadar taraftarlarına fazla ümit vermemişti.
istanbulspor ise toto turnuasının büyük takımı olarak beşiktaş'la sert ve hırçın bir mücadeleye girilmiş, necmi'nin kalesi önünde lig'in ilk puanını kovalıyordu. beşiktaş defansının canlı markajı önünde alıştığınız yer paslarına giremeyen istanbulspor, ilk devrede üç gol pozisyonu yakalamış, bunları değerlendirememişti. bilge kötüydü. nâzım aceleciydi, mustafa sinirliydi, halûk korkaktı. geriye bir ahmet kalıyordu ki; istanbulspor gol ümidini bu futbolcusuna bağlamış oluyordu.
beşiktaş ise; toparlanmak imkânını bulamamıştı bir türlü. muhittin sağaçık, mikro mustafa sağaçık oynuyor, kaya santrhafı doldurmaya çalışıyor, forvetin lüzumlu adamı yusuf da solhaf bekte bir şeyler yapmaya çalışıyordu. bu tablonun gösterdiği şu idi; istanbulspor galibiyet fırsatını kaçırmaya devam ediyordu.
böylece oyunun ilk yarım saati sona erecek ve mikro ile ahmet'in ayakta tutmaya çalıştığı beşiktaş hücum hattı, korkulu rüyâdan sanlının golüyle uyanacaktı. tabii buraya kadar necmi'nin de bir kaç güzel kurtarış yaptığım hatırlatmak şartıyla. tam 43. dakikada oldu ilk gol. ahmet'in ceza vuruşu istanbulspor kalesinin önüne düşerken muhittin girdi ortaya, vurdu da. içeriye doğru yuvarlanan topu da genç sanlı'nın ayapı filelere kadar götürdü. büyük avantajdı bu gol beşiktaş hesabına. çünkü, istanbulspor, hırçın ve cakalı istanbulspor, beklenen oyununu bulacağa benzemiyordu.
iki gol daha
ikinci yarı bir didişme halinde başladı. iki takınım kötü oyununu sert hareketler dolduruyor ve hakem talû, maçın başından beri ihtar verdiği istanbulsporlu mustafayı sahadan çıkarıyordu. şimdi beşiktaş daha rahatlanmış ve daha iyi oynamaya başlamıştı.
bilge'nin bir şutunu kurtaran necmi'nin yarattığı coşkunluk havası içinde hızlanan beşiktaş 76. dakikada sanlı'nın hazırladığı akınla 2-0 öne geçti. ahmet kafayla vurabileceği topun yere düşmesini beklemiş ve sol ayağıyla sayıyı bulmuştu. nihayet çalışkan mikro’nun 85. dakikada attığı gol. o da güven'in pasına dalmış, yalçın’ı geçmiş, topu bir an kaybetmiş, ama metin'i de çalımlayarak beşiktaş forması altındaki ilk lig maçında ilk golünü atmıştı.
oyun bu netice ile bitiği sırada bu maç için söylenecek söz şuydu: «kötü futbol... parlak sonuç...»