günün mühim karşılaşması da saat 14.30 da fenerbahçe ile feriköy arasında oy nanacaktır.
beşiktaş karşısında göz doldurucu bir futbol oynayan ve siyah - beyazlı ekibi hayli terleten kırmızı - beyazlılar aynı oyunu fenerbahçe'ye tekrarlıyabildikleri takdirde en azından bir beraberlikle sahadan ayrılmaları mümkündür. fenerbahçeye gelince, gençleştirme hareketinin yapıldığı şu sıralarda kendilerine şans verilen elemanların takımda devamlı yer alabilme gayreti ile enerjik mücadeleci bir maç çıkarmaları sebebiyle galip gelme ihtimali feriköyden daha fazladır.
her iki takım da bugün sahaya şu kadroları ile çıkacaklardır:
hakemler: ahmet bağatır (**), turan alsaç (**), vahit ataman (**)
f. bahçe: şükrü (**) - atillâ (**), özcan (**) - şeref (**), özer (**), basri (*) - mustafa (**), bülent (**), yüksel (**), selim (**), hilmi (*)
feriköy: necdet (*) - hikmet (**), yüksel (**) - erdinç (*), ahmet (**), ismet (*) - k. rıdvan (**), hüseyin (**), adil (*), mahmut (*), b. rıdvan (**)
ilk devrede durgun, dağınık ve gayesiz bir futbol oynayan f. ahçe, feriköy'ü ikinci yarıda yendi: 2-0
necmi tanyolaç
iki ayrı görünüşü vardı dünkü maçın... ilk devrede feriköy hızlıydı. şimşek gibi fenerbahçe kalesi önünde çakı çakıveriyordu... ufacık ufacık adamların fenerbahçe defansından kaçıp, içeriye sızdıklarını görüyorduk...
hemen her akın fenerbahçe'nin gerilerinde bir panik yaratıyordu... şu haliyle feriköye maçın galibi gözüyle bakabilirdik. üstelik karşıdaki büyük isimli rakipte de büyüklükle alâkası olmayan bir futbol davranışı vardı. gevşek, dağınık, isteksiz ve şuursuz... kırmızı - beyazlılar beşiktaşı hırpalayan futbolu tekrarlıyor, «2-2» lik haftanın maçını dikkatle takip edenler «feriköy bugün daha iyi oynuyor.» diyorlardı.
canlı, arzulu, işi baştan sıkı tutan bu takıma maçın ilk yarısında 2 puanı alıp, kaçabileceği kadar bol fırsat düştü... henüz 12. dakikada b. rıdvan'a yapılan bir faulde ceza atışının karıştırdığı fenerbahçe kalesini şükrünün burnu dibinde duran mahmud rahatça yoklayabilecek durumdaydı. topa vuramadı. bir de 15 dakikaya rastlayan fırtına vardı. fenerbahçe şaşırmış, topu nasıl uzaklaştırayım endişesi içerisinde... 4 tane feriköylü futbolcu birer birer ayaklarına gelen fırsatı tepivermişlerdi... «şu son iki pozisyon yerini bulda.» demiştik. «feriköy, fenerbahçenin değişik tertibini daha ikinci maçta bitiriverecekti.»
feriköylüler aşağı yukarı 30. dakikaya kadar fenerbahçeyi zorladılar, zorladılar, gol atamadılar. şut kısırlığı, ceza sahası önündeki hafiflik, haftanın büyük müsabakasının ilk perdesini kapıyordu..
fenerbahçe ise, ancak devrenin sonlarında kendine gelmişti. oyunun başındanberi mikro mustafayı ihmal edip, soldan akın geliştiren sarı -lacivertliler hilminin, bülendin bir ortasına yetişememesi yüzünden bir gol kaçırmış, 35. dakikada ise yüksel şeref'in mükemmel bir pasından istifade edememişti. mamafih, şerefin 40 metreden patlattığı şutla, yükselin kale önünde yarattığı röveşatayı ve aynı pozisyonu düzgün bir vuruşla tamamlayan bülend'in hareketleri için «ilk devreye ait mükemmel hâdiselerdi» demek icap edecekti.
f. bahçe düzeliyor
fenerbahçe ikinci devrede feriköy'ün yerini almıştı. artık mikro mustafa ihmak edilmiyor, haflar ilk yarıdaki gibi topları ezmiyor ve takım sür'atle iyi futbola gidiyordu. feriköy, belki de ilk devrede sarfettiği enerjiden yorgun düşmüştü. bu sebeple fenerbahçe bastırdıkça, feriköy defansı yığılıyor ve gol bekleniyordu.
nitekim...
tam 56. dakikada çalışkan yüksel, bülend'in pasını ceza sahasının sağ tarafından yakaladı, sürdü, sürdü ve çok kuvvetti bir şutla feriköy ağlarını kaldırıverdi: 1-0..
gol fenerbahçeye neş'e getirmişti. şimdi de sarı - lacivertlileri seyrediyorduk. bunu bülend'in bir gol vuruşu takip ediyor ve feriköy kalesi ilk devredeki sükûnetten uzaklaştıyordu.
bununla beraber, fenerbahçeye ikinci bir gol fırsatı vermemek için çalışan kırmızı - beyazlı müdafaa, oyunun sonlarına doğru hücum hattına, tekrar rakip yarı sahayı karıştıracak zemini hazırladı.. maçın son dakikalarında fenerbahçe dağılmış «1-0» ı kurtarmanın yolunu arıyordu. birden bülend'in ileriye kaçtığı ve topu feriköy kalesi önüne indirdiğini gördük. yüksel, necdet'le beraber topa sıçradı. mikro mustafa ilk defa kendisini gölge gibi takip eden yükselden kurtulmuş bir fırsat arıyordu. ve onu buldu da. önüne düşen topa yakın mesafeden dokunuverdi o kadar: «2-0»
fenerbahçenin, büyük fırtınadan sonraki ikinci galibiyeti «ıslâhat ve gençlik» taraftarları için sevindiriciydi. ama, sarı - lacivertlilerin futbol olarak dün de tam bir başarı notu aldıklarını söylemek güçtü: 2-0. şöhreti az, yıldızları sayılı tertibin aştığı ikinci maniaydı. fenerbahçe, noksanlarını tamamladığı zaman kat'i hükmü vermek doğru olacaktı.