bu maça dek abim beşiktaşlı diye ben de beşiktaşlıyım derdim ama maçta beşiktaş a değil de izmirspor a tezahürat yaptığımı farkettim. ve o gün aslında beşiktaşlı değil de izmirsporlu olduğumu farkettim
spor toto 1959-60 futbol sezonunda, 26 - 27 mart 1960 tarihlerinde oynanan maçlar ile ülkemiz gündemine girmiştir. spor toto'nun ilk haftasında yer alan ve tarihe geçen karşılaşmalar şunlardır:
lig bitimine kadar oynatıldığı 9 haftalık kısa dönemde, 2 liralık kolon bedeli ile toplam 6.764.976.-tl.sı hasılata ulaşarak bu hasılatın 3.413.569.-tl.sını iştirakçilerine dağıtmış, 2.275.713.-tl.sını beden terbiyesi genel müdürlüğü'ne ve 599.524.-tl.sını da başbayi ve bayilerine aktarmıştır.
o sezon ligi 4. sırada bitirecek olan izmirspor'un izmir'de fenerbahçeyi 4-2 yenip büyük bir sükse yapmasının ardından namağlûp lider beşiktaşa o sezon ilk mağlubiyetini yine 2 farkla tattırması çok büyük başarıdır.
zaten sezonu 4. bitirecek olan izmirspor o sezon oynadığı fenerbahçe, beşiktaş ve galatasaray maçlarından sadece beşiktaş'a istanbulda 1-0 kaybetmiştir. fenerbahçe ve beşiktaş'ı izmirde yenmiş, diğer maçlarda da berabere kalmıştır.
6. hafta maçı: fenerbahçe 2-2 izmirspor 14. hafta maçı: beşiktaş 1-0 izmirspor 16. hafta maçı: izmirspor 3-3 galatasaray 26. hafta maçı: izmirspor 4-2 fenerbahçe 28. hafta maçı: izmirspor 3-1 beşiktaş 32. hafta maçı: galatasaray 1-1 izmirspor
maç hakkında düşünceler: lider için artık sayısı azalan «zor maçlar»dan biri... f. bahçeyi yenen izmirspor aynı azizliği beşiktaşa da yapabilir, amma şans yüzdesinde bu, ihtimallerin en uzağıdır. favorinin beşiktaş olduğu bu maçta berabere kalmaları tahmini üstünde de durulmalıdır.
izmirsporlular bu hafta beşiktaş ve kasımpaşa ile yapacakları karşılaşmalar için dün kampa girmişlerdir. izmirspor umumi kaptanı sami özok «milli liderinin izmirspor engelini puan engelini puan vermeden aşamıyacağını söylemiş ve bu karşılaşmanın primlerini 500 lira olarak tesbit ettiklerini 5 incilikte iddiaları olduğunu belirtmiştir»
beşiktaş idare heyeti dün neşrettiği bir deklârasyonla izmir valisi kemal hadımlının beşiktaşla karşılaşacak olan izmirspor takımına taktik verdiği şeklindeki haberlerden üzüntü duyduğunu ve bir balinin bölge başkanı olması dolayısiyle tarafsız kalması icabettiği hususunu açıklamış ve hâdiseyi protesto etmiştir.
izmirspor, f. bahçe'den sonra millî lig liderini de 2 farkla yendi. siyah-beyazlılar iyi oynamalarına rağmen maçı son 25 dakikada verdiler
kahraman bapçum izmir'den bildiriyor
ve kartal başını eğmiş, meydanı terkediyordu... ama, bu miskincesine mahkûm olunmuş bir baş eğme değildi. izmir'in rekor sayılacak seyircisi önünde mükemmel bir mücadeleden sonra şerefli ve utançsız bir mağlûp olarak ayrıldı beşiktaş... çünkü rakip, bu büyük zaferi siyah - beyazın zaaflarından istifade ederek değil, eşsiz derecede güzel bir futbol oynayarak kazanmıştı.
izmirsporlular sert, girgin tok ve mücadeleci idiler. fakat hakiki bir futbol oynuyorlar ve beden üstünlüklerini favullerle değil, sinirlerindeki, adalelerindeki sağlamlığa borçlu görünüyorlardı.
bir seyfi vardı kalede ki, nefse itimadı süpleksli ve top takibindeki üstünlüğü ile başarının zirvesinde sayılırdı. bir müdafaa vardı ki. izmirsporda, beşiktaşın değil her hangi bir futbol takımının hücumlarını oldukları yerde mıhlayabilirdi. futbolda markajın ideal numunesini veriyorlardı. üstelik kaybettikleri topu, kaçan rakibi biçerek değil, sür'at ve mücadele kabiliyetlerine güvenerek takip ediyorlardı. takımın iki yan hafı bşiktaşın geri gelmek istemez görünen iki insaydını kıpırdamaz hale getirmişlerdi. ve bşiktaş oyun tarzına göre takımın temeli olan iki yan haf izmirsporun civa gibi insaytları karşısında adeta marke ediliyorlardı. ve güven, mustafa, özcan şimşek gibi idiler...
maçın ilk devresinde hemen hemen müsavi bir oyun tutturan beşiktaşın ikinci devrede aynı dayanıklılığı göstermemesi normaldi. çünkü kestikleri lopları ileri aktarırken bile daima baskı altında kalmamaları, kahredici bu mücadeleye mecbur edilmeleri iki beki yoruyordu da yoruyordu. eğer tuncay futbol hayatının en başarılı günlerinden birinde olmasa ve kaya mutad başarısını göstermese, bu müdafaanın çok daha çabuk çözmesi beklenirdi. nihayet necmi de birkaç zor pozisyonda muhteşem sayılacak kurtarışlar yapmasına rağmen beklenmez derecede kötü üç gol yiyince...
işte kartallar sahadan başları eğik ayrılırken sadece böyle üstün bir rakibe yenilmenin üzüntüsünü çekiyorlardı. yoksa bu maçta onların yerinde kim olsa bu hıza, bu şevke ve becerikli futbola dayanamazdı.
ilk devrenin yirmi dakikasına kadar rakip kaleyi mubasara altına alıp, asıldıkça asılan izmirsporlular bir de 29 uncu dakikada özcanın bir vuruşu kayaya çarpınca necminin kontrpiyede kalması üzerine ilk gollerini kazanmışlardı... fakat necmi şiir gibi yumuşak ve çabuk fırlayışı ile topu bloke etti. aradan 30 saniye geçecek, nazminin sağa kayarak patlattığı voleye bu defa da seyfı yay gibi fırlayıp topu yumruklayacak ve kalenin içine düşecekti. bu kornerde gene seyfinin karambole dalarak yaptığı bloke şaheserdi.
bütün bunlar doğru idi. doğrusu ama beşiktal kalecisi bütün sezon boyunca gösterdiği başarıyı gösterse belki de takımını bir çok maçlarda olduğu gibi kurtarabilirdi.
mesela 64 üncü dakikada nedim gerilerden uzatılmış bir topla dalmış ve kale ağzında nevzat ve kaya birlikte yüklenince yıkılıvermişti. necmi bu anda topa girdi, kapandı, fakat elinden kaçırdı. yetişen güven kaleye yuvarladı.
ve meselâ, 67 inci dakikada solaçğın attığı kornerden gelen topa necmi yumrukla çıkmış fakat pis bir vuruşla ters tarafta bekleyen mustafanın üzerine düşürmüştü. mustafa kafayı attı, top kaleye girerken necmi seyred'yor ve g]ven kafa 'le ';' tamamliyordu.
ve meselâ, 83 üncü dakikada mustafa füzel gibi daldı, tam avut çizgisi üzerinde nevzat topu keserek vuruşunu yaptı. ceza sahası dışında nedim kesti ileri aşırdı... güven daldı ve gitti... gitti... tam direk dibinden necminin kapadığı zaviyeden içeri yuvarladı...
bu üç meselâ ile necmi maçı kaybetmişti.
son golden üç dakika sonra nazmi ortalardan kaptığı topla kendi kendine kaçıyor ve solaçık yerinden sert bir vole ile beşiktaşın şeref golünü atıyordu.
garip bir tesadüf eseri olarak beşiktaş idarecisi fevzi uman soyunma odasında izmirsporluları tebrik ederken aynı anda medeni berk de yapmakta olduğu basın toplantısında gazeticilere «fenerbahçe kulübü reisi olarak çok memnun oldum. bunu yazınız.» diyordu.
1. beşiktaş...32...24...7...1...59...13...55...9 2. f. bahçe...31...23...4...4...74...31...50...12 3. g. saray...32...20...9...3...63...20...49...15 4. d. spor...33...15...11...7...45...35...41...25 5. ist. spor...32...12...12...8...34...28...36...28 6. iz. spor...27...12...9...6...46...31...33...21 7. k. güm...31...12...8...11...38...36...32...30 8. g. birliği...31...12...7...12...44...37...31...31 9. vefa...34...10...11...13...33...56...31...37 10. k. paşa...34...8...13...13...27...44...29...39 11. feriköy...31...12...4...15...34...37...28...34 12. ş. hilâl...29...10...7...12...32...35...27...31 13. göztepe...32...7...11...14...28...34...25...39 14. beykoz...30...8...9...13...31...44...25...35 15. k. yaka...27...9...6...12...29...38...24...30 16. altay...31...9...6...16...34...54...24...38 17. adalet...31...7...7...17...22...40...21...41 18. a. gücü...27...6...8...13...26...44...20...34 19. h. tepe...31...7...6...18...36...55...20...42 20. a. ordu...32...5...7...20...33...57...17...47
milli lig lideri beşiktaşın nâmağlûp ünvanını silen izmirspora yurdun her tarafından tebrik telgrafları gönderilmektedir. fenerbahçeden sonra beşiktaşı da mağlûp eden izmirsporlu futbolculara kulüp idare heyeti 1500 lira prim dağıtacaktır.
diğer taraftan, dün belediye reisi faruk tunca izmirsporlu futbolcuları kabul etmiş kendilerini tebrik ettikten sonra takım kaptanı seyfi'ye kulübe hatıra olmak üzere güöüş bir şekerlik hediye etmiştir. izmirspor, feriköy ve istanbulspor maçları için yarın istanbula hareket edecektir.
mehmet yüce'nin, "romantik yürekler: futbol tarihimizin yeni devreleri: 1952-1992, türkiye futbol tarihi - üçüncü cilt" kitabından;
erdinç sivritepe anlatıyor:
“1959-1960 sezonunun izmirspor’u beni izmirspor taraftarı yapan takımdı.
(...)
arkasından bir, iki hafta sonra kasımpaşa ve beşiktaş izmir’e geldiler. artık takımımı izleyebilecektim. şansımıza bu defa kapıları kasımpaşa maçının ikinci yarısında açtılar. beşiktaş’ta necmi, nazmi, şenol, birol, küçük ahmet ve kaya ağabey gibi herkesin tanıdığı oyuncular vardı. stadyumun çoğunluğu gibi beşiktaş’a tezâhürât yapıyordum ben de. ilk yarı golsüz bitti. beşiktaş henüz gol atamamıştı. derken izmirspor gol attı ve öne geçti. birden izmirspor’a tezâhürât yaptığımın farkına vardım. şaşkınlığım geçmeden izmirspor bir gol daha attı. baktım izmirspor için daha fazla bağırıyorum. ardından bir gol daha attık beşiktaş’a. artık izmirspor taraftarı olmuştum. maçın sonlarında bir tane yedik ama beşiktaş’ı da 3-1 yenmeyi başardık.
1959-1960 kadrosu aslında beni izmirsporlu yapmaktan öteye, futbolda çok başanlı bir ağabeyin etkisinden çıkarak kendi irâdem ile bir seçim yapmaya başladığım bir maçtı. artık büyümeye başlıyordum... ”